Zamlar…
Yaşanan zamlar, insanların belini bükmenin de ötesine geçti. Zammı yapanlar, yaptıkları zam karşısında ekonomiyi gerekçe gösterirken, zam yapılmasına itiraz edenler bir anda her şeye gelen zam karşısında şaşkınlar. Her şeyde ölçü öylesine kaçtı ki; hiç kimse ne yapacağını, bu işin nereye varacağını bilmiyor, bilemiyor.
Bu toplumsal ve ciddi soruna karşı denetimlerin olmaması veya yetersiz kalması işin diğer acı bir yanı. Akaryakıta gelen yağmur gibi zamlar geri alınmadıkça, gıda fiyatlarında düşüş planlanmadıkça, dövizdeki bu yükseliş devam ettikçe, geleceğimiz ile ilgili karamsar tablo devam edecek gibi duruyor.
Tabi bütün bunların yanında yaşanan süreci fırsata çeviren, Allah kitap korkusu olmayan insanlar var. Özellikle zincir marketlere kimsenin dur dememesini, diyememesini anlayamıyorum. Bir domatesin veya herhangi ihtiyaç ürününün bu marketlerde gündelik artışı neden durdurulamıyor? İnsanların alım gücünü yok eden bu anlayışa karşı kanun, hak hukuk neden işletilemiyor?
Yaşanan süreç, nerden bakarsanız bakın tutarsız, nereden bakarsanız bakın ahmakça.
Hele benzin zamları?
Çok değil 1 yıl önce 7-8 liraya satılan benzinin litresinin bugün 24 liradan satılmasının hangi haklı gerekçesi olabilir. Akaryakıtta yüzde 100’ün üzerindeki artış hangi dünyanın neresinde var? Yapılan maaş artışlarının bu işe çözüm olmadığını, sadece sorunları halının altına süpürmekten öteye götürmediğini görüyoruz. İşverenin sırtına binen bu yük daha ne kadar taşınabilir?
Vergiler, harçlar, faizlere bir bakın…
Şu ev kiralarına bir bakın Allah aşkına!
Genelleme yapmıyorum ama bazı ev sahipleri var ki, bu insanları ölüm bile durduramaz olmuş. Sırf yurt dışında yabancılara kira veriyorlar diye kira artışını yüzde 100 hatta yüzde 200 oranında artıran, içinde oturan insanları türlü oyunlarla dışarı atan vicdandan yoksun ev sahiplerine bir devlet DUR diyemiyorsa, mekanizmalarını işletemiyorsa, bu insan, bu vatandaş ne yapsın, kime derdini anlatsın?
Ev, araç fiyatları?
Dünyanın hangi ülkesinde araç fiyatları bu kadar ilkesizce artıyor? Faiz sebep, enflasyon sonuç deniyor ama bir ev veya araba kredisine ödenen faizi niçin görmeden geliyorlar? Karşı çıkılan, faiz kimin faizi ki?
Bakın bugün x bir bankadan 500 bin lira ev kredisi çekecek olsanız, bu krediye vatandaş yüzde 2.7 faiz ödeyecek. 10 yılın sonunda 500 bin lira alan bir vatandaş, bankaya toplamda 1,698,115.99 TL ödeme yapması gerekiyor. Bakın 500 bin lira alacaksınız, karşılığında 2,5 katı bir borç yüküne gireceksiniz.
Böylesine çarkı bozuk bir düzenin içinde debelenip duruyoruz işte.
Hangi ahlak, hangi din böylesine düzeni bozulmuşluğa daha fazla dayanabilir ki?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.