YA HERRO YA MERRO!
2019 yılında patlak veren ve milyonlarca kişinin ölümüne neden olan COVİD-19 ile ilgili senaryolar bitmek bilmiyor. Aylarca sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı, aşı dayatmalarının yapıldığı dönemden bugüne hem ülkemizde hem de hayatımızda çok şey değişti.
Her ne kadar kardiyoloji doktorları bu konuda tam ve net bir veri sunmasalar da bugün artan kalp krizi vakalarının sebebi olarak aşılar gösteriliyor. Bu sözlerim beni aşı karşıtı gibi göstermesin. Elbette koruyuculuğu ispatlanmış pek çok aşı var. Kalıcı hastalıkların, ölümlerin önüne geçen, güvenilir aşılar başımızın tacı!
Ancak Biyontek aşısı ile ilgili söylentiler çok dikkat çekici.
Avrupa’da özellikle Biyontek aşısından kaynaklı olduğu iddia edilen ölümler, ülkelerin vatandaşlarına bağladığı ömür boyu maaşlar, aşı mucitlerinin bir anda ortadan kaybolması ve iddialara net cevap veremiyor oluşları, söylentilerin doğruluğuna inanmamıza katkılar sağlıyor.
Ortada çok sayıda bilgi kirliliği var ve bu bilgi kirliliğine her gün bir yenisi ekleniyor. Doktorlar, farklı, bilim adamları farklı, hükümet yetkilileri farklı, bu işin duyurusunu üstlenenler farklı şeyler söylüyor. Kime, neye inanacağımızı şaşırdık…
Bu kapsamda çalışmalarına tam gaz devam eden, 2019’dan bugüne dünyayı korku odasına çevirmeye çalışanlar, yeni bir senaryonun önsöz çalışmalarına başlamış. Söylentiye göre çok sayıda mutasyona uğrayan Korona virüsü, BA.16 adlı varyantla tekrar geri dönüyormuş.
Yine söylentilere göre yeni tip korona virüsün bugün 30’a yakın varyantı varmış. Virüsün son varyantı olan Omicron varyantının bir alt varyantı olan BA.16 virüsü, dünyada yeni bir Covid dalgasına neden olabilirmiş. Londra Kolej Üniversitesi’nden Christina Pagel, tüm dünyanın yeniden maskeye dönebileceğini uyarısında bulunmuş.
Bu kadar bilgi kirliliğinin ortada dolanması, dünyanın kelli felli sağlık örgütlerinin aptalca hareket etmesi, bütün bu yaşananlara kulaklarını tıkayıp seyrediyor gözükmesi hayra alamet değil.
Dünyada ilahi yaratıcının ortaya koyduğu muhteşem doğaya müdahale son zamanlarda inanılmaz arttı. Ve bu müdahalenin her gün korkutucu boyutlara ulaşması, bana üflenecek Sûr’un habercisi gibi geliyor. Her şeyin ve her yerin sahibi olduğunu iddia eden insanoğlu; bir taraftan ölümsüzlüğün peşine düşerken, diğer bir taraftan da herkesin ölmesi gerektiğine kanaat getiriyor ve laboratuvar ortamlarında virüs üstüne virüs üretiyor.
Sürekli varlığı ispatlanmaya çalışılan dünya dışı yaşayan varlıklar, insanoğlunun bu paradoksuna nereleriyle gülüyorlardır? Ayda, marsta veya başka gezegenlerde yaşamın izlerini arayan insanoğlu, kendisine verilen ömrü ve ortamı heba etmek için elinden geleni yapıyor. Herkes artık çok sıkıldı…. Bu saatten sonra ya herro, ya merro!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.