Günümüzün dinamik dijital çağında, sosyal medya platformları adeta birer yaşam alanına dönüşmüş durumda. Ancak, bu dijital haritada rotalar sürekli değişiyor. Özellikle gençlerin tercihleri, sosyal medya şirketlerinin çalışma alanını, dönüşümünü ciddi bir şekilde etkiliyor.
Geleneksel sosyal medya araçlarının gençler arasında popülerliğini kaybetmesi, onların terk ettiği alanı orta ve yaşlı kesimin doldurması, sosyal medya ekosistemindeki evrimi gözler önüne seriyor.
Önceleri gençlerin yer aldığı bu platformlar, artık daha yaşlı kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. Bunun en belirleyici örneklerinden bir tanesi de Facebook. Bugün Facebook’u kullanan gençlerin oranı oldukça düşük. Facebook hesabı açan gençlerin büyük bir kısmı hesaplarını kalıcı olarak kapatmış, farklı alternatif araçlara yönelmiş. Instagram bugün gençler arasında yaygın olarak kullanılıyor ama bu platformlarda da genç kullanıcı göçü başlamış durumda. Gençlerin kendilerini ifade edebildiği sosyal medya araçlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Bu iletişim mecralarını takip etmek, bu mecralara göre bir konum almak zorlaşıyor.
Yapay zekanın ağırlığını günden güne artırdığı bir dünyada; Instagram, Tik Tok ve YouTube gibi platformlar, gençler arasında hızla yükselen yıldızlar haline geldi. Gençler bu mecraları kullanmayı çok seviyor. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi, gençlerin bu alanları geçim kaynağına dönüştürmüş olmalarından kaynaklanıyor.
Görsel paylaşımları, kısa videoları ve oluşturulan içerikleri ön plana çıkaran bu platformlar, gençlerin yaratıcı potansiyellerini sergilemeye ve etkileşimde kalmalarına ciddi katkılar sağlıyor. Kullanıcı dostu ara yüzler, hızlı içerik akışları ve yapay zekâ ile desteklenen algoritmalar, gençleri bu dijital dünyada yaşamaya mecbur kılıyor.
Sosyal medya kullanımı bir taraftan gelişimi desteklerken diğer taraftan ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Bu nedenle aileler, çocuklarının sosyal medya kullanım alışkanlıklarının takip etmeli, bu platformların çocuklarından ne alıp götürdüğünü detaylı olarak sorgulamalı. Gençlerin sosyal medya tercihlerindeki değişimi, sadece teknolojinin evrimini değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal dinamiklerin değişimini yansıtıyor. Bu değişim çoğu zaman ani ruhsal değişime neden olabiliyor. Bu değişimler, işletmelerin ve markaların genç kitlelere ulaşma ve onlarla etkileşime geçme stratejilerini gözden geçirmelerini neden oluyor. Bugün sosyal medya kampanyalarını detaylı analiz ettiğinizde, bu ani ruhsal değişimlerini net görebiliyorsunuz.
Dünyanın en popüler sosyal medya platformlarının, gençlerde ruhsal dengesizliğe sebep olduğu ile ilgili tartışmalar gelişime paralel bir şekilde artmaya başladı. Bunun son örneği Amerika’da yaşanmış. Facebook, Instagram, Youtube ve Tik Tok gibi platformlara, gençlerde ani ve tehlikeli ruhsal değişikliğe neden olduğu gerekçesiyle ciddi tazminat davaları açılmış. Amerika’nın New York Belediye Başkanı; tavsiye, beğeni ve algoritmalarının gençlerin ruh sağlığını olumsuz etkilediğini öne sürüyor, bu konuda aile ve gençleri ve aileleri dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor.
Haksız da değiller…