MERSİN (İHA) – Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, atıl tarım arazileri ve nadas alanlarının üretime kazandırılmasına ilişkin verilecek desteğin, üretimi artırarak ithalata bağımlılığın azaltılması açısından çok yerinde bir karar olduğunu ifade etti. Özdemir; hububat, bakliyat ve yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin geliştirilmesine verilecek desteğin de gıda enflasyonunun azaltılmasına yardımcı olacağını vurguladı.
Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, gıda arzında sorun yaşanmaması ve gıda enflasyonu ile mücadeleye katkı sağlanması açısından "Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesinin Desteklenmesi"ne ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsattı. Desteklerin hibe şeklinde olacağını, proje bedelinin azami yüzde 75'i olarak verileceğini ve 2022 yılı için uygulanacağını kaydeden Özdemir, "Kararda ilk olarak boş, atıl veya nadasa bırakılan arazilerin uygun münavebe planı ve ekim yöntemleri ile tarımsal üretime kazandırılması hedeflenmektedir. Ülkemizde 31 milyon dekar nadas alanı bulunmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı açıklamasına göre, 230 milyon dekarlık işlenen tarım alanlarının 20 milyon dekarlık bölümü de atıl durumdadır. Üstelik bu atıl alanların yüzde 25'i ise sulamaya elverişlidir. Özellikle içerisinden geçmekte olduğumuz süreçte alınan bu kararın, üretimi artırarak ithalata bağımlılığın azaltılması açısından oldukça yerinde olduğunu düşünüyoruz" dedi.
"Gıda enflasyonunun azaltılmasına yardımcı olacak"
Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin geliştirilmesinin de destek kapsamında yer aldığını belirten Özdemir, "Halkımızın temel gıda maddeleri arasında yer alan bu ürünlerin üretiminde artış yapmayı hedefleyen bu kararın, temel gıda ürünlerinde arz güvenliğinin sağlanmasına ve gıda enflasyonunun azaltılmasına yardımcı olacağına inanıyoruz. Ayrıca, bu proje amacına ulaşabilirse net ithalatçı olduğumuz hububat, bakliyat ve yağlı tohumlu bitkilerde dışa bağımlılığımız azalma sürecine girecektir" ifadelerini kullandı.
"Proje bütçesi ağırlıklı olarak üretime yönlendirilmeli"
Özdemir, Türkiye'nin sahip olduğu tarımsal üretim potansiyelini etkin biçimde kullanarak, üretim seviyesini artırmayı hedefleyen bu kararın amacına ulaşabilmesi için önerilerde de bulundu. Atıl duran veya nadasa bırakılmış arazilerde üretim yapmak isteyen çiftçilerin başvuru şartlarının ve prosedürlerinin basitleştirilmesini isteyen Özdemir, şöyle devam etti:
"Üreticilerimizin ihtiyaç duyacağı rehberlik hizmetleri bakanlığımız teşkilatı tarafından ücretsiz olarak karşılanmalıdır. Bu kararın uygulanabilmesi için ayrılan bütçe kaynağı, öncelikli ve ağırlıklı olarak üretim yapmak isteyen çiftçilerimizin başvuruları için kullanılmalıdır. Bu karar, beklenen etkiyi gösterebilmesi için sadece 2022 yılında değil, en az 3-5 yıllık bir dönemde ara verilmeden uygulanmalıdır. İlgili kararda yer alan hasat sonrası ürün kurutma veya işleme tesisleri kurulması konusu, bize göre öncelikli bir alan değildir. Ülkemizde yeterince işleme tesisi vardır, halihazırda bu tesisler bile tam kapasite ile çalışamamaktadır. Kaldı ki, bu tür yeni tesis projeleri için KOSGEB, TKDK, kalkınma ajansları ve benzeri kurumlarca yeterince destek verilmektedir. Dolayısıyla öncelikli hedef, ilk aşamada yerli üretimde kendi kendine yeterliliğin sağlanması olmalıdır. Bu doğrultuda program bütçesinin ağırlıklı olarak tarımsal üretime yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
"Sektörün önemi daha da artacak"
Önümüzdeki süreçte sektörün öneminin daha da artacağına dikkat çeken Özdemir, "Son iki yıldır yaşanan salgın süreci, 2021 senesinin oldukça kurak geçmesi ve son olarak Rusya-Ukrayna savaşı tarım ve gıda sektörünün artık bir milli güvenlik meselesi olduğunu açıkça göstermiştir. Üretimde sıçrama yaratılmasına en çok ihtiyaç olan bir süreçten geçmekteyiz. Bu bağlamda taleplerimize karşılık veren bu karar için devletimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tarım ve gıda sektörü, gelecekte çok daha değerli bir konuma ulaşacaktır. Yapılacak etki analizi ile doğru belirlenen politikaların dirayetli bir şekilde uygulanması; amacına ulaşmayan politikaların ise yeniden gözden geçirilmesi ile ülkemizin ilk aşamada iç tüketimde yeterliliği sağlayacağı ve ardından net ihracatçı konuma ulaşacağı kanısındayım" dedi.