MANAVGAT Belediyesi'nin 2023 Mart ayı meclis toplantısında konuşan Başkan Şükrü Sözen, belediyenin ilgili birimlerinin oda ve sivil toplum kuruluşlarıyla toplantılar yapmaya başladığını belirterek, gerek imar affı, gerekse Büyükşehir Yasası ile beldelerden gelen kontrolsüz yapı stoku ile 1999 yılı deprem yönetmeliği öncesi yapılmış yapılarda deprem riskine karşı çalışmalar yürütüldüğünü açıkladı.
Manavgat Belediyesi 2023 yılı Mart ayı belediye meclis toplantısı Side Ek Hizmet Binası'nda yapıldı. 12 maddenin karara bağlandığı meclis toplantısında gündeme geçilmeden önce Başkan Şükrü Sözen yaptığı konuşmada, 6 Şubat'ta çok büyük bir acıyla karanlık bir güne uyandıklarını belirterek, depremde 11 ilde 830 bin 783 binanın yıkıldığını, 45 bin vatandaşın hayatını kaybettiğini, yüzbinlerce yaralı olduğunu söyledi. Başkan Şükrü Sözen, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyerek, deprem bölgelerine katkı yapan kurumlara teşekkür etti.
MANAVGAT BELEDİYESİ DEPREMZEDELERİN YANINDA
Başkan Sözen, Manavgat Belediyesi olarak acilen Deprem Dayanışma Merkezi kurarak deprem bölgelerine ilk etapta 5 tır olmak üzere 10 tır yardım malzemesi, operatörleri ve çalışanlarıyla birlikte iş makineleri ile teknik hasar tespit ekiplerini bölgeye gönderdiklerini söyledi. Başkan Sözen, Gaziantep'te Büyükşehir Belediyesi'nin oluşturduğu Afet Koordinasyon Merkezi'ne desteklerin devam ettiğini de dile getirdi. Manavgat'ta resmi kayıtlara göre 62 bin depremzede vatandaşın geldiğini, otellerde konaklayan 21 bin depremzedenin bulunduğunu vurgulayan Başkan Sözen, 40 bini aşkın vatandaşın ise Manavgat Belediyesi'nin Sosyal Marketi'nden yararlandırıldığını söyledi. Başkan Sözen, belediye olarak depremzede misafirlerle yakından ilgilendiklerini belirterek, çocukların rehabilite edilmesi için de etkinlikler düzenlediklerini dile getirdi.
BELEDİYE VE STK'LAR ÇALIŞMA BAŞLATACAK
Meclis konuşmasında Manavgat'ın 2. derece deprem bölgesi olduğunu belirten Başkan Şükrü Sözen, Manavgat Belediyesi olarak depreme yönelik çalışmalar yürütüldüğünü de söyledi. Başkan Şükrü Sözen, Manavgat Belediyesi'nin ilgili birimlerinin oda ve STK'larla toplantılar yapmaya başladığını kaydederek, gerek imar affı, gerekse Büyükşehir Yasası ile beldelerden gelen kontrolsüz yapı stoku ile 1999 yılı deprem yönetmeliği öncesi yapılmış yapılarda deprem riskine karşı çalışmalar yürütüldüğünü aktardı.
'İMAR AFLARI VE GEÇMİŞTEKİ YAPI STOĞU RİSK NEDENİ'
Başkan Sözen, çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:
"6360 sayılı yasa sonrası kapanan beldelerimizden devir alınan imar planlarında da eksik olan imara esas gerekli "Zemin etüt ve analizler" yapılarak hızlı bir şekilde revizyonları yapılmıştır. Ancak kapatılan belde belediyelerinden belli bir yapı stokunu beraberinde devir aldık. Ayrıca Manavgat'ta deprem yönetmeliğinin çıktığı 1999 yılından önceki yapı stoku da bulunmaktadır. Bu yapı stokuna ilave olarak görev sürecimiz içerisinde, o günkü yönetmeliklere, tekniğine, yasal denetimler yapılarak yapılaşma yöntemini ilke olarak belirledik. Bu doğrultuda uygulamalarımızı yaptık. Maalesef 2017 yılında çıkan imar affı ile birlikte kaçak, denetimsiz ve hiç yasa ve yönetmeliğe uymayan, vatandaş beyanına esas; hiçbir taşıyıcı sistemi olmayan; dört direk üzerine yapılan hangar- depo niteliğindeki yapılar dahi yapı kayıt belgesi ile tapuya konu edilip iskan izni verildi. Gerek imar affı, gerekse Büyükşehir Yasası ile beldelerden gelen kontrolsüz yapı stoku ile 1999 yılı deprem yönetmeliği öncesi yapılmış yapılarda bugün yaşadığımız deprem gibi olumsuzlukları yaratacağını düşünerek, depremden hemen sonra binalarda depremin vermiş olduğu hasarların neden kaynaklandığını sorgulamak ve bunların sebebini araştırarak, gerekli teknik önlemleri alabilmek için belediyemiz başkanlığında inşaat mühendisleri, mimarlar ve jeoloji mühendisleri oda yönetimleri ile toplantılar yapılmıştır, binalarda oluşan hasar tespitlerini ve bina yapım aşamasında taşıyıcı sistemde ve zeminde nelere dikkat edilmesi gerektiği hususlarını ve var olan kanun- yönetmelikler bütünlüğünde değerlendirmeler yapılmıştır. Yaşadıklarımızdan hareketle daha güvenli ve daha sağlıklı kentler ve kentlerimizde daha sağlam binalar yapmak için var olan yasal sistem üzerinden belediyemiz teknik ekipleri ve tüm teknik sivil toplum kuruluşları ile deprem sonrasında değerlendirilmeler çalışmalar yapılmıştır. Bu toplantılar önümüzdeki günlerde devam edecek olup, çıkan sonuç kamuoyu ve halkımızla paylaşılacaktır."
'EKİPLER OLUŞTURULARAK YAPILARIN SAĞLAMLIĞI TESPİT EDİLECEK'
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, öncelikli olarak yapılacak işleri de anlattı. Başkan Sözen, şunları söyledi:
"Birinci sırada eski deprem yönetmelikleri ve imar affı ile oluşan çarpık ve kontrolsüz yapılaşmaların sağlamlığı konusunun tespiti için ekipler oluşturulacak, yetmemesi durumunda hizmet alımı yöntemi ile mevcut yapı stoku taraması yapılacaktır. Bu sonuca göre tehlike oluşturan yapıların yıkımı ve/veya güçlendirilmesi sağlanacaktır. Yapılan çalışmalar ve toplantılar sonucunda ve özellikle yaşadığımız acı süreç bize mevcut deprem yönetmeliğinin yetersiz kaldığı ve ilave önlemlerin alınması gerektiğini gösterdi. Bu süreç bizi daha güvenli ve sağlıklı yapım tekniği arayışına itti. Bu hususları 2018 deprem yönetmeliği kapsamında belediyemizce jeolojik etüde dayalı zemin sınıfların yeniden yaptırılarak kötü olan alanlarda yapılaşmaya yönelik ilave önlemlerin alınması (kazık temel, temelin toprağın altına yeterince gömülmesi vb.)önlemlerin alınmasını gerekli kıldı. Sonuç olarak, bu enkaz, rant odaklı, kar hırsı ile daha fazla sermaye birikimi sağlamayı hedefleyen, imar afları ile kurallara uymamayı ödüllendiren mekanizmanın kentlerimizi ne hale getirdiğini maalesef üzülerek gördük. Denetim süreçlerini özelleştiren, meslek örgütlerinin denetimini devre dışı bırakan ve yaşam içerisinde var olmamızın parçası olan dağı, taşı, ovayı, kıyıyı, ormanı, ağacı, suyu, toprağı yaşam alanlarını ekonomiye kazandırılacak kaynak olarak gören sistemin ne canlar aldığını üzülerek gördük. Kültür varlıkları ve bellek mekanlarımızın, tarihimizin enkaz altında kaldığını üzülerek gördük. Kentsel planlama sürecinde sürekli dile getirdiğimiz gibi "bilim ve tekniğe dayalı" olmanın nasıl zorunluluk olduğunu üzülerek gördük. Oysa şimdi yeniden arınmaya, örgütlü dürüstlüğe ihtiyacımız var. Yer seçimleri yanlış yapılmış alanlarda binaları yükseltmek değil, yitirilen değerlerimizi doğruluğu dürüstlüğü yükseltmek sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz. "Bilim ve tekniğin ışığında" topluma güven verecek kentsel politikalar üreterek, tekil değil bütüncül hareket ederek; Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına da yakışır rant kentleri değil-halkın güvenle yaşayacağı kentleri yaratmanın bilincini ve sorumluluğunu taşıyoruz."
FOTOĞRAFLI
DHA