CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Burdur'un Bucak ilçesinde partisine katılan 501 üyenin rozetlerini taktı. Kılıçdaroğlu, "Bucak'tan arzu ettiğimiz oyları alamadık. Bunun sorumlusu Bucaklılar değil, bizleriz. Biz gelmedik, sofranıza oturmadık, kahvenizi içmedik, derdinizi dinlemedik. Ankara'da oturduk, güzel laflar ettik, "Niye bize oy vermiyorsunuz" diye gezdik, oturduk, bir de kızdık" dedi.
Kılıçdaroğlu, Burdur'un Bucak ilçesinde Recai Tosyalı Düğün Salonu'nda düzenlenen üye katılım törenine katıldı. "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" sloganları ile kürsüye gelen Kemal Kılıçdaroğlu, Bucak'a defalarca geldiğini ama ilk kez bu kadar heyecanlı ve güzel bir toplulukla karşı karşıya olduğunu söyledi. Bucak'ta olmaktan onur duyduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Gençler heyecanlı biliyorum, onların heyecanını bir dava uğruna büyütmemiz gerekiyor. O dava hepimizin davasıdır. O dava, alın terine değer verme, beraber, birlikte yaşayalım, sen ben ayrımı yapmama, ister doğuda ister batıda, güneyde, kuzeyde beraber yaşayalım davasıdır. Kucaklaşma, birbirimize farklı gözlerle değil helalleşmek, bir araya gelmek, oturmak, sohbet etmek, konuşmak davasıdır. O dava, hiçbir evde hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği davadır. Herkesin işinin aşının olduğu bu dava için buradayım" diye konuştu.
Bu davanın bir neferi olarak Bucak'ta olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Bucak'tan arzu ettikleri oyları alamadıklarını, bunun sorumlusunun da kendileri olduğunu ifade etti.
"Sebebi biziz"
Bir yerde hata varsa bunun sebebinin Bucak'ta değil, kendilerinde olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, "Biz gelmedik, sofranıza oturmadık, kahvenizi içmedik, derdinizi dinlemedik. Ankara'da oturduk, güzel laflar ettik, "Niye bize oy vermiyorsunuz" diye gezdik, oturduk, bir de kızdık. Ben böyle bir insan değilim, sizler gibi yetişen bir insanım. 7 kardeşiz. Üniversiteyi bitiren sadece benim. Devlette önemli görevlerde bulundum. Her aşamada her yerde onurumla gezdim. Siyasete girdiğim gün mal varlığımı internet siteme koydum. Rüşvet yiyenlerin, ezenlerin her zaman karşısında oldum ve onlarla mücadele ettim. Benim 27.5 yıllık bürokratik hayatımı sorguladılar "Acaba bir şey bulabilir" miyiz diye. Boğazından aşağı haram lokma inmiyorsa, o kişinin veremeyeceği hesap yoktur" diye konuştu.
"Hak edene hakkını teslim eden bir siyasi anlayışa ihtiyacımız var"
Herkesin sorulduğu zaman derdi, sorunu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Kaynakçı kardeşim, "Ayakkabı alamaz noktaya geldik, çay içmek, şeker almak bile lüks hale geldi" diyorsa, oturup hepimizin konuşması lazım. Bunu kim düzeltecek? Siyaset kurumu düzeltecek. O zaman haktan, emekten, alın terinden yana olan, torpili değil de hak edene hakkını teslim eden bir siyasi anlayışa ihtiyacımız var. Eğer biz bunu yapabilirsek memleketimizi kurtaracağız. Bataktan kurtaracağız. 2 bin 200 TL'den buğday alıp, dışarıdaki buğdayı 6 bin 400 TL'den alıyorsanız bir sorununuz var demektir. Süt üreticisi geçinemiyorsa, bakkal geçinemiyorsa, sanayici önünü göremiyorsa, kamyon, otobüs şoförü yükselen mazot fiyatlarından ne yapacağız diyorsa, insanlar otobüse binemez hale geldik diyorsa hepimizin oturup düşünmesi lazım. Biz bu sorunu çözmek için buradayız. Allah'ın izniyle bu sorunu sizlerin desteğiyle çözeceğiz. Bundan bütün arkadaşlarım emin olsun. Her evde huzurun olmasını, bereketin olmasını isterim. Kadınların daha güçlü olmasını isterim. En çok çalışan kadınlar, en çok mağdur edilenler onlar. Aile destekleri sigortasını getireceğiz" ifadelerine yer verdi.
Kadın-erkek eşitliği
Kılıçdaroğlu, kadınların güçlü olduğu yerde toplumun da güçlü olacağına değinerek, kadın güçlü olduğu zaman Türkiye'nin güçlü olacağına dikkat çekti. Meclise parlamentonun yarısının kadının, yarısının erkek olması için kanun teklifi sunduğunu hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Kadın-erkek eşitliği diyorsak, en azından kadınların Mecliste daha güçlü temsil edilmesi gerekir. Reddettiler. İktidar olduğumuzda bu kanunu Meclise getireceğiz" dedi.