TÜRAB Kadın Kolları Başkanı Gülizar Tankay ve ATSO 38 grup meclis üyesi adayı Olga Eser ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Antalya’nın seçkin reklam firmalarından kadın temsilciler katıldı. Geniş bir katılımın olduğu Hilton Hotel’deki toplantıda Ali Bahar, girişimci kadın reklamcıların tam desteğini aldı.
Açılışta konuşan TÜRAB Kadın Kolları Başkanı Gülizar Tankay, kadının iş dünyasındaki yerinin daha önemli hale gelmesi gerektiğini ve temsil makamlarında daha çok kadın görmek istediklerini söyledi. Bu amaçla TÜRAB olarak hem Antalyalı kadın reklamcılarla mesleki dayanışma hem de ATSO seçimlerinde mavi grubu desteklediklerini belirten Tankay başkan adayı Ali Bahar’ı davet ederek istek ve önerilerini söyleyeceklerini belirtti. Daha sonra konuşan Olga Eser ise ATSO’da kadın temsilcinin çok az olduğunu vurgulayarak, “Kadın kadının kösteği değil, desteği olmalı. Kadınlar karar verme mekanizmalarında daha çok yer almalı. Sektörümüzde dayanışmanın artması ve Ali Bahar’a destek verme amaçlı toplandık” dedi.
Daha sonra ATSO başkan adayı Ali Bahar katılımcıların kendilerini tanıtmalarını ve isteklerini dinledi. Katılımcılar, ATSO’dan daha çok yararlanmak, temsilde ön planda yer almak istediklerini belirttiler. ATSO’nun firmalara ve özellikle kadın işletme sahiplerine daha çok destek olmasını beklediklerini dile getirdiler. Kadın girişimcileri tek tek dinleyerek notlar alan mavi liste başkan adayı Ali Bahar, seçimi kazandıklarında hayal edilenlerin çok ötesinde bir ATSO ile karşılaşacaklarını belirtti. Kadınların isteyip de yapamayacağı hiçbir şey olmadığını söyleyen Ali Bahar, “Benim şirketlerimin yüzde 80’ini kadınlar yönetiyor. Organize Sanayi Bölgesi’nde de yöneticilerde kadın ağırlığı var. Bu toplantıda 38. Grupta seçimi kazandığımızı hissettim. Antalya zaten açık ara mavi” dedi.
ATSO’nun üzerinde bir atalet olduğunu söyleyen Bahar, göreve geldiklerini bu ataletten kurtulacaklarını ifade ederek, “Başkancılık oynamaya gelmiyoruz. Seçimlerde hep biz diye geliniyor, bir süre sonra ben oluyor. Biz koltuk sevdasına değiliz, hizmet için yönetimi adayız. Organize Sanayi’nin başkanı iken neden ATSO’yu istiyorsunuz diye soruyorlar. En önemlisi iki başkanlık birlikte yapılabiliyor. OSB’nin 1,5 milyar TL bütçesi var. Zaten şu anda OSB’de çok güçlü bir koltukta oturuyorum. ATSO’yu koltuk için istemiyorum. ATSO’yu yönetmek bizim için çok kolay olacak. Yönetmenin kültürünü yarattığınızda strateji arkasından geliyor. Bizim ATSO’da amacımız fark yaratmak” diye konuştu.
Ekibine güvendiğini de ifade eden Ali Bahar, “Birlikte yöneteceğiz. Seçim sonrasında ATSO, siyah ile beyaz kadar değişecek. Ben yürekten konuşuyorum. (ATSO, Antalya’nın en büyük sivil toplum kuruluşu) diyor, oturuyorlar. Ben, ATSO, Antalya’nın en büyük lobi kuruluşudur diyorum. Ben koşarım. ATSO üyelerinin tamamı Türkiye’nin en iyisi olan OSB Teknik Koleji’ndeki aklı görseler kırmızıya 1 çıkmaz. OSB’de her projemizde önce kültürünü oluşturduk, sonra stratejisini geliştirdik” şeklinde konuştu.
ATSO’da artık sektörlerin yalnızca komitelerce yönetilmeyeceğini, komitelerin isminin komisyon olacağını belirten Bahar, “Komisyon toplantıları 10-15 dakikada bitmeyecek. Öğle yemeğinde başlayıp akşam yemeğinde bitecek. Komisyonlara vizyon sahibi kişiler davet edilecek.
Toplantılar ATSO’nun Kaleiçi evinde yapılacak. Toplantı giderleri ATSO tarafından karşılanacak” ifadelerinde bulundu.
Seçim sürecinde kırmızı grubun net listelerle çalıştığını ancak kendilerine seçime giremeyecek üyelerin de olduğu listelerin verildiğini belirten Bahar, “Kafanızı nasıl yastığa koyacaksınız. Küçük borcu olanları kırmızı grup da biz de askıdan indiriyoruz. Onlar da ödüyor, biz de. Onlar bizim askıdan indirdiklerimizi hemen görüyor. Biz bir hafta sonra” dedi. TÜRAB çalışmalarını yakından izlediğini ve takdir ettiğini de söyleyen Bahar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sarı grup aslında hep maviydi. Hiçbir zaman kırmızı olmadı. Bizim yönetimimizde ATSO para toplamaktan başka ne yapıyor gibi bir soru olmayacak. 6 yıl önce seçildiler ilk yaptıkları odaya mobilya yaptırmak oldu. Herşeyi yöneten bir Ali Bahar olmayacak. Ben santrfor olmayacağım, pasör olacağım. Santrfor olanlar arabaların arka koltuğunda oturuyor. Çok güçlü bir ekibimiz var. Başarı ekibindir, başarısızlık benim. Ödül ekibin, ceza benim. İşler yolundayken değil, zor dönemlerde beni göreceksiniz.”