ANTALYA Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (ANSİAD), 2023 yılı 9. Olağan Toplantısı'na Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Morıwaki konuk oldu.
Akra Otel'de düzenlenen ANSİAD olağan toplantısında, "Türkiye - Japonya: 2 Ülke Arasındaki Deprem Afet Önleme Farkları" konusu ele alındı. Toplantının konuğu Yüksek Mimar & Yüksek İnşaat Mühendisi & Japon Deprem Uzmanı olan Hazama Ando Corporation Türkiye Ofisi Genel Müdürü Yoshinori Morıwaki oldu. Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanı Derya Ünver, Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Funda Yörük, Peyzaj Mimarları Odası Şube Başkanı Gülsüm Kıldan, İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Şube Başkanı Okan Hançer ve Makina Mühendisleri Odası Şube Başkanı Prof.Dr. İbrahim Atmaca'nın da katıldığı toplantının başkanlığını ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı yaptı.
JAPON MORIWAKİ, ATATÜRK HAYRANI
ANSİAD Başkanı Akıncı, "Morıwaki, 25 yıldır Türkiye'de yaşıyor ve kendisi çok sıkı bir Atatürk hayranıdır. Dünyanın en iyi 5 liderinden biri olarak tanımlıyor Ulu Önderimizi ve yılda 15 - 20 defa da Anıtkabir'e gidiyor. Her 10 Kasım'da farkındalık yaratmak için saygı dalışı yapıyor. Ve Atatürk'ün Samsun'a çıkıp Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı rota üzerinden bütün Türk kentlerini ziyaret ediyor" dedi.
'60 SENEDE DERS ALMAMIŞIZ'
ANSİAD Başkanı Akıncı, şunları söyledi:
"Bugün konumuz deprem. Türkiye olarak çok ciddi bir şekilde asrın felaketini yaşadık. Bize düşen bundan sonraki restorasyon sürecinde bu felaketi sürekli hafızalarda tutabilmektir. Hem fiziki hem de psikolojik olarak deprem bölgesine yardımlarımızı sürdürmeli ve esirgememiz lazım. Türkiye farklı dereceleri ile tamamı ile deprem bölgesi içindedir. Yönetmeliklerimiz hep var ve Türkiye'de yönetmeliklerimiz hep oldu. Türkiye en büyük depremini 27 Aralık 1939'da Erzincan'da yaşadı. 33 bin kayıtlı ölü, 100 bin yaralı ve 120 bin de bina yıkıldı. 68 sene sonra 7.8 Marmara Depremi'nde yine kayıtlı 20 bin ölü ve daha fazlası var. Bölgede 300 bini aşan bina hasar gördü. 60 sene de hiçbir ders almamışız. 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen asrın felaketinde kayıtlı 50 bin ölü ve 200 bin konut var. 35 yıldır profesyonel iş hayatımda bu iş ile uğraşan bir kişi olarak burada esas problemin yönetmeliklerin haricinde eğitim sistemimizde olduğunu görüyorum ve uygulamalarımızda da çok ciddi sorunlarımız var."
Dünya'da deprem denildiği zaman akla Japonya'nın geldiğini vurgulayan Akıncı, "Japonya, dünyada deprem mühendisliğinin çıkış noktası dediğimiz yerdir" diye konuştu.
MORIWAKİ: İSTANBUL'U ETKİLEYEN BÜYÜK BİR DEPREMİN OLACAĞI KAÇINILMAZ
Akıncı'nın ardından sunumuna başlayan ve beklenen İstanbul depremi hakkında konuşan Morıwaki, "İstanbul'u etkileyen son iki büyük deprem 1509 ve 1766 yıllarında olmuştur. Marmara denizi altındaki faylarında Kuzey Anadolu Fayı'nın yüzeydeki parçaları gibi 200 ile 250 sene civarında bir tekrarlanma periyodu olduğunu düşünürsek, günümüzde İstanbul'u etkileyen büyük bir depremin olacağı kaçınılmazdı. Şimdi de aynı şekilde, Bursa'da gelecek 50 yıl içinde büyük bir deprem olma olasılığı bir hayli fazladır. Bu 50 sene istatistiği olarak gelecek bir hafta veya bir ay içinde olabileceği gibi, 50 seneden sonra, örneğin bundan 60 veya hatta 70 sene sonra da olabilir. Fakat olacaktır. Bursa'da gerekli önlemler alınmalıdır" dedi.
Antalya'nın deprem bölgeleri hakkında bilgi veren Morıwaki, Antalya'nın Kemer, Kumluca, Finike, Kale ve Kaş ilçelerinin birinci derece, Antalya'nın merkezi, Serik, Manavgat, Korkuteli ve Elmalı ilçelerinin ikinci derece, Akseki ile İbradi ilçelerinin üçüncü derece, Alanya, Gazipaşa ve Gündoğmuş ilçelerinin ise dördüncü derece deprem bölgesi olduğunu söyledi.
YAPI DENETİM KANUNU VE TUS DENETİMİ
Yapı denetiminin zorunlu hale gelmesi konusunda konuşan Japon Deprem Uzmanı Morıwaki, "2001'de 4708 sayılı "Yapı Denetim Kanunu" yürürlüğe girdi. İlk etapta 19 pilot il belirlendi. Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova'da ilk olarak uygulanmaya başladı. Bunların dışındaki yerleşim yerlerinde denetim işlemi, "Teknik Uygulama Sorumluluğu" (TUS) sistemiyle yürütülmeye devam etti. Bu kapsamda birinci derece deprem bölgesi olduğu halde bugüne kadar yapı denetimi yapılmayan Amasya, Bartın, Burdur, Bingöl, Erzincan, Hakkâri, Isparta, Kırıkkale, Kastamonu, Kırşehir, Karabük, Kahramanmaraş, Manisa, Muğla, Muş, Osmaniye, Siirt, Şırnak, Van gibi illerde binalar yapı denetim şirketlerince denetlenmedi. 2011 yılı itibariyle de tüm Türkiye'de yapı denetim uygulanmasına geçildi" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE 20 MİLYONU AŞAN YAPI STOĞUNUN YÜZDE 60'I KAÇAK'
Japonya'da imar affının olmadığını ancak Türkiye'de olduğuna dikkat çeken Morıwaki, Türkiye'nin bina karnesinin zayıf olduğunu, 20 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 60'ının kaçak olduğunu söyledi. Türkiye'de ve Japonya'daki mühendis ve mimarların arasındaki farklardan bahseden Morıwaki, "Türkiye'de mühendislik bölümü mezuniyet belgesi alan bir kişi mühendis olup imza yetkisine sahip olabiliyorken Japonya'da ise bir mühendis mezuniyet belgesinin aldıktan sonra iki yıl çalışıp "Ulusal Sınavı" kazanmak zorunda ve bu sınavı Japonya'da geçme oranı yüzde 10'dur" dedi. Türkiye ile Mecidiyeköy Viyadüğü İzlatör, Osmangazi Köprüsü, Marmaray için iş birliği yaptıklarını belirten Morıwaki, "Yurtdışındaki projeler için de iş birliği yapılacak. Japonya Ulaştırma Bakanlığı'ndan gelecek yetkililerle birlikte Türkiye'de bazı firmalar ziyaret edilecek" dedi.
EĞİTİM, TATBİKATLAR VE YAŞAM ÜÇGENİ
Japon Deprem Uzmanı Marıwaki, "Deprem anında panik yapmayın ve yaşam üçgenini unutmayın, aile bireyleri ile acil durum planı yapın ve eşyalarınızı güvenli yerleştirin. Olası bir deprem anında su şişesi, toz maskesi, deprem çantası, ve düdük hazır olmalıdır" uyarısında bulundu. Marıwaki, Japonya'da hükümetin, devlet daireleri, okullar ve şirketler ile iş birliği yaptığını ve depreme yönelik eğitimler ile tatbikatların geliştirilmesi için çalışmalar yaptığını söyledi. Radyo sisteminin büyük depremlerde iletişim bağlantısı için önemli olduğunu vurgulayan Morıwaki, "Büyük bir deprem meydana geldiğinde kablolu sistem telefon ve internet bağlantısı kesilir. Cep telefonu servis dışı kalır çünkü iletişim trafiğinde görülmedik bir şekilde artış yaşanır. Bu yüzden devlet ve belediyeler için özel radyo sistemine sahip olması gereklidir" ifadeleri kullandı.
SİSMİK İZOLATÖR VE GÜÇLENDİRME KULLANILMALI
"Türkiye'de sismik izolatör ve güçlendirme daha fazla kullanılmalıdır. Bu teknoloji binaların, yapıların, insan hayatının ve ülkenin korunmasına katkı sağlar" diyen Morıwaki, Japonya'da hastaneler, okullar, müzeler, devlet binaları gibi yerlerde sismik izolatör ve güçlendirmeye önem verildiğini belirtirken, "Bu sistem Türkiye'de ise sadece hastanelerde kullanılıyor" dedi. Sıfır bütçe ile basit afet yönetimi hakkında bilgi veren Morıwaki, "Evlerimizde tanklar ile su tedarik edelim. Muhafaza edilmesi kolay gıda, madde ve yararlı ögeleri streç film ile stoklayalım. Evimizde, yaşadığımız alanda, uyurken düşse de vücudumuza zarar vermeyecek şekilde mobilyaları düzenleyelim. Genel taşıma ulaşımı kullanılmadan geri dönüş metotlarını öğrenelim ve acil durumda ailemiz, arkadaşlarımız ile toplanma yeri belirleyelim. Ayrıca, çeşitli iletişim yolları kurulmalıdır" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
DHA