BATI Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, domates ihracatının 14 Nisan tarihine kadar durdurulmasının doğru olmadığını kaydetti.
Ümit Mirza Çavuşoğlu'nun konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeler yer aldı;
"Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından 2 Mart 2023 tarihinde tarafımıza ulaşan yazı gereği domates ihracatı 14 Nisan tarihine kadar durdurulmuştur.
İlgili yazı gereği domates ihracatının kısıtlamasına gerekçe olarak, domates fiyatlarında son günlerde yaşanan fiyat artışı, 11 ilimizi doğrudan etkileyen deprem nedeniyle gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla tedbir alınması ihtiyacı gösterilmiştir.
Bakanlığımızın kısıtlama kararından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Filistin Devleti, Azerbaycan (Nahçivan dahil), Suriye'de güvenlik altına alınan bölgelere, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve bağlı kuruluşları tarafından yapılacak ihracat başvuruları, AFAD, Kızılay gibi insani yardım kuruluşları ve bazı kuruluşlar bu kısıtlamadan hariç tutulmuştur.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz. İhracat kısıtlaması ile fiyat istikrarını sağlamak ne yazık ki mümkün olmayacaktır. Çünkü ülkemizde üretilen domatesin sadece çok düşük bir kısmı ihraç edilmektedir. Üretimin yarıdan fazlası, yüzde 70, yüzde 80 gibi oranlarda ihracat yapılıyor olsaydı, fiyat istikrarının bozulmasından bahsedebilirdik. Ancak ne yazık ki ihracat, üretimin yüzde 5'i bile değil.
Domates ve diğer tüm gıda ürünlerinde fiyatların artmasına neden olan husus girdi maliyetlerinin yükselmesidir. Son yıllarda başlayan dövizdeki artış ve dünyadaki bütün hammadde ve diğer girdi maliyetlerinin hızlı yükselmesi sadece domates, yaş sebze meyve ürünleri değil, A'dan Z'ye ülkemizde üretilen tüm ürünlerin fiyatı artmıştır.
1- Bilindiği gibi 2015 yılında yaşanan uçak krizi ile ülkemizin domates ve diğer yaş meyve sebze ürünlerinin ihracatı ciddi şekilde yara almıştı, aradan geçen yıllara rağmen hala o günlerin ihracat rakamlarına ulaşılamamıştır. Dinamik bir yapıya sahip olan ticaret sektöründe Türkiye'den oluşan boşluğu başka ülkelerin aktörleri doldurmuş ve bu pazar kayıpları maalesef telafi edilememiştir.
Şimdi yaklaşık 40-45 günlüğüne getirilen kısıtlama büyük emekler harcanarak elde edilen pazarlarda yine kalıcı tahribat yaşamamıza neden olacaktır. Yeniden geri dönmemiz, o pazarlarda yeniden hakimiyet sağlamamız çok uzun zaman alacağı gibi belki de hiç gerçekleşmeyecektir.
2- Bu karar ülkemizde en başta üreticileri olumsuz etkileyecektir. Sonraki dönemlerde çiftçiler zarar gördüğü için üretimden uzaklaşacak ve sebze meyve fiyatları üretim azalmasına bağlı olarak mevcut fiyatların daha da artmasına neden olacaktır.
3- Hem üretici, hem ihracatçı, hem de çalışan, tedarikçi ve yan sektörler domino etkisi ile bu durumdan kaynaklı ekonomik çöküş içerisine gireceklerdir.
4- Bu kararın hiçbir ön bilgilendirme yapılmadan alınması, alınan sipariş ve yapılan program taahhütleri açısından zinciri ve müşteri mağduriyetlerini ortaya çıkaracak, hem ekonomik hem de müşteriler ile güven problemi başlatacaktır.
5- Sebep gösterildiği üzere, aşırı fiyat artışı ve gıda arz güvenliği açısından rahat bir döneme girdiğimiz bu günlerde, böyle bir kararın alınması zamanlama açısından doğru değildir. Havaların ısınmaya başladığı son 1 haftada zaten yüzde 30-40 oranında bir fiyat düşüşü arz talep dengesine göre oluşmuştur.
Bu kararın ivedilikle gözden geçirilmesini, kararın iptal edilerek, sektörün ve üreticinin zor günler yaşamasının önüne geçilmesini, fiyatların düşmesi için maliyetlerin düşürülmesi gibi başka önlemlerin alınmasını bekliyoruz."
FOTOĞRAFLI
DHA