Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, dönemin yetkilileriyle Antalya'yı "turizm başkenti" haline getiren Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi'nin konuşulduğu söyleşide "Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi, Türkiye'mize ekmek yediren temel proje olarak varlığını sürdürüyor. Ama eğitimli gençlerimizin yurt dışına gitmesini önleyecek, insanlarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlayacak en az elli sektörde planlamalar yapılabilir. Ve Türkiye'mizin geleceğini kucaklayabiliriz" dedi.
Antalya'da, Muratpaşa Belediyesi'nin düzenlediği söyleşide, dünyanın en başarılı turizm gelişim projelerinden Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi konuşuldu. Antalya'nın planlı kalkınma modeliyle turizm başkenti haline gelmesinin her yönüyle değerlendirildiği söyleşide Eski Turizm ve Tanıtma Bakanı Alev Coşkun, eski Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarı Prof. Dr. Bilsay Kuruç, eski Antalya Belediye Başkanı Selahattin Tonguç konuşmacı olarak yer aldı. Belediye Başkanı Uysal da söyleşinin moderatörlüğünü yaptı.
"Ortak derdimiz turizm"
Türkan Şoray Kültür Merkezi'nde gerçekleşen söyleşinin açılışında Başkan Uysal, Türkiye'nin kitle turizminde dünyanın sayılı destinasyonları arasında yer aldığını söyledi. Buna rağmen Türkiye'nin turizm çeşitliliğinin sahip olduğu potansiyel karşısında çok az olduğunun altını çizen Başkan Uysal, "Bunu dert ediyoruz. Bu içimizde büyük bir uhde. Bu büyük bir sıkıntı" dedi.
Başkan Uysal, çeşitliliğinin sağlamamasında Türkiye'ye yönelik güvenlik kaygılarının kırılamaması, kültürel akreditasyon çerçevesinde insanlara yeterince güvenli yol, sokak, güvenli antik kent ortamı taahhüt edilememesinin etkili olduğunu söyledi. Antalya'nın tarihi kent merkezi Kaleiçi'nin tanıtımı amacıyla bulunduğu uluslararası fuarlarda bu duruma çok yakından tanık olduğunu aktaran Başkan Uysal, "Türkiye'miz taşıyla, toprağıyla, antik kentleriyle, barışçıl ortamı, demokratik, adil, güvenli imajıyla, uluslararası kültür akreditasyonunu tamamlamış bir ülke olarak doğusuna, batısına turist alacaktır. Bundan umutluyuz, bunu başarmalıyız. Ama maalesef şu anda biz, 1970'li yıllarda devlet tarafından planlanmış bir proje olarak ortaya çıkmış Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi'nin tetiklediği Ege ve Akdeniz kıyılarına yayılmasına vesile olan kitle turizmiyle sınırlıyız. Ki bu çok büyük katma değer üretiyor. Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi, deyim yerindeyse, uzak ara Türkiye'mize ekmek yediren temel proje olarak varlığını sürdürüyor" diye konuştu.
"GAP'la beraber en büyük proje"
Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi'nin turizmle birlikte tarım, ulaştırma, hizmetler projesi bütünü olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kuruç "İş ve gelir oluşturuyor. İşte ekonomi bu. Finansman sağlıyor. Bankalar kredi yetiştirmek için peşinden koşuyorlar turizmin. Bundan daha mükemmel, kendi kendini besleyen bir proje düşünülebilir mi? Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi, Türkiye'nin GAP'la birlikte iki büyük projesinden biriydi" diye konuştu.
"Sorumluluk aldı"
Eski Antalya Belediye Başkanı Selahattin Tonguç ise, 1973'te dönemin Turizm ve Tanıtma Bakanı Orhan Birgit'le birlikte Başbakan Bülent Ecevit'le Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi hakkında görüştüklerini belirterek, kendisinin projenin sorumluluğunu alarak Ecevit hükümetinin plan çalışmalarına devam kararı aldığını söyledi.
"Bu büyük bir olay"
Eski Turizm ve Tanıtma Bakanı Coşkun ise Türkiye'ye gelen turist sayısının 1970'te 1 milyonun altındayken bugün 25 - 30 milyon turisti ağırlayan noktaya geldiğini söyledi. Ülkeye gelen turistin yüzde 53'ünün de Antalya'da konakladığını dile getiren Coşkun, "Bu büyük bir olay. Bu adım adım yapılan çalışmalarla gerçekleşmiştir. Herkesin bu çalışmada rolü var" diye konuştu.
Birinci Bülent Ecevit hükümetinde Turizm ve Tanıtma Bakanı Orhan Birgit'in Turizm Bankası'nda Güney Antalya proje bölümünü kurmasıyla sürecin başladığını anlatan Coşkun, "İşte o birinci adımdır. En büyük adımdır" dedi. Hükümetin 7 ay görevde kaldığını ama proje çalışmalarının sürdürdüğünü aktaran Coşkun, süreci "1976'da çalışma bitti. Sekiz cilt. Güney Antalya Projesi. Adım adım neler yapılacak, nasıl yapılacak. Kocaman büyük bir proje" sözleriyle anlattı.
"Planlama vurgusu"
Başkan Uysal, konuşmaların ardından yaptığı değerlendirmede, bir ülkenin her sektörde kalkınma şansına sahip olmadığını söyledi. Şanslı sektörlerin bulunup planlanması, markalaştırılması ve uzun vadede büyüyen, gelişen, nitelikli bir hale getirilmesi gerektiğini belirten Başkan Uysal, "Bu da planlı, sistematik, altyapılı, gerekçeleri ve kaynakları oluşturulmuş kamu kamunun bir kenarından tuttuğu projelerle mümkün" dedi.
"Sağlık turizminin geleceği"
Türkiye ve Antalya açısından sağlık turizminin bugün böyle bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Başkan Uysal, "Sağlık turizminde büyük bir rekabet gücümüz var. Dünya standardında doktorlarımız var. Antalya'mıza da bölgenin her tarafından uçuş var. Protez gibi özellikle emek ağırlıklı işlerde çok büyük fiyat rekabetimiz var. Fiyat gücümüz var. Ama neye ihtiyacımız var? Acil kamusal planlamaya ihtiyacımız var. Acil kamusal kalite güvencesine, denetime ihtiyacımız var. Acil özel fiziki düzenlemelere ve sertifikasyona ihtiyacımız var. Bir kalite standardı, devlet planlamasından muhakkak geçer. Devletin konuyu kısa, orta ve uzun vadeli planlamasından geçer. Maalesef bugün Devlet Planlama Teşkilatımız yok. Ama yine de mevcut kurumlarımız planlayabilir" şeklinde konuştu.
Söyleşinin ardından Başkan Uysal, katılımcılara üzerinde Antalya'nın tarihi noktalarında Üç Kapılar'ın işli olduğu plaket takdim etti.