Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ocak Ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer'in başkanlığında çevrimiçi olarak gerçekleşti. Toplantıda bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, "Turizmde Türkiye performansının çok üzerine çıktık. Turizmde 2019'un yüzde 60'ında kalmamıza ve daha fazla gelir kaybına rağmen, son aylarda turizmde yatırım iştahının tekrar arttığını görüyoruz" dedi.
Konuşmasına, önceki gün yaşamını kaybeden Türk sinemasının önemli isimlerinden Fatma Girik'i anarak başlayan Davut Çetin, Covid vakalarındaki artışa da dikkat çekerek, "Tehlike geçmiş değil, yeniden kapanma yaşamamak için rehavete kapılmayalım" uyarısında bulundu. Başkan Çetin, "Geçen yıl önlemlerde geciktik, Nisan ayında pik yaşadık, turizm sezonunu geç açtık, birçok ülkeye uçuşlar ancak Temmuz ortasında başladı. İngiltere Ekim sonu açıldı. Bu nedenle ülke olarak 1-2 ay daha dişimizi sıkalım. Şu dönemde mümkün olan her önlemi alalım. Toplu taşımada, kapalı mekanlarda mesafe kurallarına uyalım. İmkanı olanlar evden çalışma sistemine geçsin. Önlem alırsak bu illetten artık kurtulacağımızı ümit ediyorum" dedi.
"Elektrik-doğal gaz fiyatlarında artış"
Ekonomide ve sektörlerde sorunların devam ettiğini belirten Davut Çetin, "Aralık ayında döviz depremi yaşadık, birkaç günden beri de doğal gaz depremi yaşıyoruz. Doğal gaz zammından şikâyet ederken geçen hafta İran gazı kesintisi gerekçesiyle gaz tedarikinde de kesinti yapılması sanayi üretimine dinamit koymuş oldu. Kesintinin nedeninin İran olduğu söyleniyor. 2020'de İran'ın doğal gaz ithalatımızdaki payı yüzde 11. Geçen yıl 10 ayda ise yüzde 16. Ana kaynağımız Rusya yüzde 48 paya sahip. Sonra Azerbaycan var, ayrıca Cezayir'den, ABD'den de doğal gaz alıyoruz. Şimdi yüzde 16 paya sahip İran 10 günlük bir kesinti nedeniyle bizim sanayimizde yüzde 40 kesintiye yol açıyorsa burada bir hesap ve planlama hatası var demektir. Bütün sistemi, kurumları siyasetin dışına çıkarmak zorundayız, aksi halde hangi parti olursa olsun, her gün bir başka sıkıntı yaşamaya devam ederiz" diye konuştu.
"Organize tarifesi dışarıdan 3 kat daha yüksek hale geldi"
Elektriğe ve doğal gaza bir yılda yüzde kaç zam geldiğini artık hesap edemez duruma geldiklerini belirten Davut Çetin, "Kademeli fiyatlama, tarife değişiklikleri derken konut elektriğinde ilk aşamada yıllık zam yüzde 200'e yakın, tarımsal sulamada yüzde 120, ticarethanelerde yüzde 158 oldu. Antalya diğer illere göre sıcak iklimde olduğu için biz doğalgazı pahalı kullanıyoruz, bu durumda yazın da elektriği ucuz kullanmamız gerekir. Çarşamba günü TOBB otomotiv sektör meclisi toplantısı vardı. Otomotiv sanayicileri elektrikte yüzde 270, doğal gazda yüzde 400 zam olduğunu söylediler. Organize sanayilerde doğal gaz indirimleri kaldırılınca organize tarifesi dışarıdan 3 kat daha yüksek hale geldi. Elektriğin bir kısmı doğal gazla üretildiği için doğal gaza ve dövize bağlı artış var, ama ülkemizde Atatürk Barajı, Karakaya, Keban, Ilısu gibi barajlarımız var, rüzgar santralleri var. Doğal gazda Rusya ve Azerbaycan ile anlaşmalarımız uzun dönemli, dolayısıyla spot fiyat artışından bu kadar etkilenmemiz gerekir. Buna rağmen bu kadar fiyat artışlarının asıl nedeni dövizdeki artıştır. Bizim asıl derdimiz dünyadaki fiyatlarla beraber dövizin artmış olmasıdır" şeklinde konuştu.
"İnşallah ÜFE'de üç hane görmeyiz"
Sanayide tarifedeki artışların fazlalığından bahseden Çetin, "Dünyada da enflasyon var, Avrupa'da gaz fiyatları arttı diyoruz, ama orada sanayi tarifesinde yüzde 300-400 gibi artışlar yok. Danimarka, İrlanda gibi bazı ülkelerde enerji nedeniyle ÜFE çok arttı. Fakat TÜFE oranları buna rağmen tek hanede. Bizde gelecek hafta Ocak ayı enflasyonu açıklanacak, bir ayda yüzde 10 civarında enflasyon bekleniyor. Yıllık TÜFE de yüzde 45-50 civarında olacak. İnşallah ÜFE'de üç hane görmeyiz. Döviz yüzünden enerji maliyetimiz arttı. Döviz yüzünden dış borcumuz arttı. 2022 yılı küresel enflasyon ve faiz artışı yılı olmaya başladı. Rusya-Ukrayna gerilimi bizim için ayrı bir risk oluşturuyor. Bizim risk primimiz CDS 550'ye çıktı. Biz bu enflasyonla nasıl dayanacağız, göreceğiz. Yabancı bankalar Türkiye'nin tekrar faiz artırmasını bekliyor. Hazine Bakanımız faizin artırılmayacağını, dövizin düşeceğini, bu yılsonunda enflasyonun yüzde 30'a ineceğini söylüyor" dedi.
"Antalya olarak henüz yeni Müze projesine başlayamadık"
Davut Çetin, ATSO'nun 10-15 yıl önce gündeme getirdiği Antalya Hipodromu'nun açılışının yapılmasından memnuniyet duyduğunu da belirterek, "Hipodrom'un Antalya'ya ilgi çekmesi, Antalya turizmine bir çeşit katmasını diliyorum. Bu tür projelere, ulaştırma projelerine ihtiyacımız var. İstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız Sinema Müzesi projesi yaptı. Galata projesi yapıldı. Şimdi Karaköy'de kruvaziyer gemiler için AVM'ye benzer bir rıhtım projesi yapıldı. İstanbul Modern de yeni bir yapıya kavuştu. İstanbul'da Haliç kongre merkezi gibi projeler de yapıldı. Biz ise Antalya olarak henüz yeni Müze projesine başlayamadık. Bu sadece bir örnek, bunun gibi başka konular da var. Bunları hep birlikte çalışarak Hükümetin ve bütün siyasi partilerimizin gündemine aldıracağız" diye konuştu.
"Antalya ekonomisinde gelişmeler"
Antalya ekonomisindeki gelişmelere de değinen Davut Çetin, "Antalya olarak 2020 yılında pandeminin turizme etkisinden dolayı büyük darbe aldık. Türkiye'de en büyük ekonomik kaybı biz yaşadık. Geçen yıl turizmde ancak 2019'un yüzde 60'larına geldik. 2019'a göre turist ve gelir kaybını hesaplarsak 2 yılda 18 milyon turist kaybımız var. Antalya'nın bir turistten karı 300 dolar olsa iki yılda 6 milyar dolar kayıp demektir. Biz pandemi başında 2020'de 20 milyar lira civarında kaybımız olacak demiştik. Buna 2021'i eklerseniz, o dönemin döviz kurunu ve enflasyon farkını dikkate alırsanız bu civarda bir kaybımız var. Pandemi nedeniyle turizmdeki bu kayıp, normal bir şehir için öldürücü olurdu. Fakat Antalya ayakta kaldı. Ben verilere göre konuşuyorum" dedi.
"Turizmde Türkiye performansının çok üzerine çıktık"
Turizmde Türkiye performansının üzerine çıkıldığını belirten Çetin, "Turizmde Türkiye performansının çok üzerine çıktık. Turizmde 2019'un yüzde 60'ında kalmamıza ve daha fazla gelir kaybına rağmen, son aylarda turizmde yatırım iştahının tekrar arttığını görüyoruz. Geçen yıl ve bu yılın başlarında turizmde ve sanayide yatırım azalırken tarımda yatırım patlaması olmuştu. Son aylarda turizmde yatırım teşvik belgeleri tekrar çıkışa geçti ve tarım ikinci sıraya geriledi. Demek ki, finansman sorunu olmasa, uygun yatırım kredisi olsa yatırım cephesi de toparlanacaktır. Şirket kuruluşunda 2019'da dördüncü ildik, 2020 pandemi yılında ve 2021'de yine dördüncü sırada olmaya devam ediyoruz. Yani bütün sorunlara rağmen Antalya'nın bir başka boyutu var. Antalya geçmişte turizm, inşaat gibi sektörleriyle çalışan göçü alırdı. Şimdi Antalya'da yaşamak isteyenler konut alarak geliyorlar, ticaret yapmak üzere gelen de azalmıyor, artıyor. Turizme, tarıma, konut veya gayrimenkule gelen yabancı sermaye var. Yabancı sermayeli şirket sayımız 4 bin 600'e yaklaştı" şeklinde konuştu.
"Konut fiyatlarının en fazla arttığı bölgeler arasındayız"
Konut fiyatlarının en çok arttığı bölgelerden birinin Antalya olduğunu söyleyen Çetin, "Sadece serbest bölgemizde 39 tam yabancı sermayeli, 21 de yabancı ortaklı şirket var. Serbest bölgemizin istihdamı 5 bin 700 kadar, ama yurtdışına yat, tekne, makine, elektronik gibi ürünlerle yarım milyar dolar ihracat yapıyor. Antalya'nın ihracatında genelde sadece ihracatçılar birliği rakamına bakılıyor, Serbest Bölgemizin ihracatını da dikkate almalıyız. Bölgemiz 2021 yılında konut fiyatlarının en fazla arttığı bölgeler arasında. Aralık ayında ise %10 civarı fiyat artışıyla birinciyiz. Buna rağmen konut satışımız düşmemiştir. Konut satışında Bursa'nın önünde dördüncü iliz. Yabancılara konut satışımız pandemiye rağmen 2020'de 7 bin 700 olmuştu, geçen yıl 12 bin 384 ile rekor kırdık" diye konuştu.
"Sıradan bir şehir olsaydık biterdik, ama Antalya yıkılmadı, ayakta kalabildi"
Antalya'nın ayakta kaldığını dile getiren Davut Çetin, "Biz sadece sorunlara takılır ve kendimizi geliştirmezsek, Antalya pastasından biz değil, dışardan gelen şirketler pay alır. Bu nedenle kendimizi, üyelerimizi, birbirimizle ticareti geliştirmeye önem vermeliyiz. Antalya'nın hedeflerini büyütmeliyiz. Pandemi kayıplarını bu sezonda telafi etmek için çalışmalıyız. Şehrimizin, bölgemizin gücünü görmeli ve her birimiz işimizi buna göre yapmalıyız. Antalya'da yaşamak gibi ticaret yapmanın da bir ayrıcalık olduğunu üyemize anlatmalıyız. Antalya'nın da Odamızın da kıymetini bilmeliyiz. Daha iyisi, daha güzeli için hep birlikte çalışmalıyız" ifadelerini kullandı.