Dün X platformunda dolaşırken, toplumun kalbine bir hançer gibi saplanan dehşet verici bir video izledim. 5 gün önce işe başlayan genç bir kuryenin, onlarca ceza dosyası bulunan ve pervasızca dolaşan bir canavar tarafından acımasızca bıçaklanarak yaşamdan koparıldığına videodan tanık oldum. Keşke izlemese, keşke o gün X platformuna bakmasaydım.
Söz konusu katilin uyuşturucu bağımlısı olması ve masum gence karşı insafsızca, onlarca bıçak darbesiyle saldırması, ardından hiçbir şey olmamış gibi olay yerinden kaçması inanılır gibi değil. Birkaç gün önce işe giren, ekmek parası kazanmak çabalayan gencin hayattan koparılışı, ülkemizin geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Temiz yüzlü, umut dolu bir gencin, zalim bir saldırıyla hayattan kopartılması kabul edilemez!
Bu trajik olay, sadece bir gencin değil, toplumun vicdanını sarsıyor. Adaletin çözümsüz kaldığı, suçluların cezasız kaldığı bir ortamda, masum insanların güvenliği tehlikeye giriyor. İşte bu yüzden, bu acı verici olay, sadece bir cinayet değil, adaletsizliğin, umutsuzluğun ve toplumsal çürümenin bir fotoğrafı haline geldi.
Bizler bu olayları, kader anlayışı ile bakıp geçiştiremeyiz. Bu olaylara kader anlayışı ile yaklaşırsanız, bir gün motor üzerine düşen masum genç sizin evladınız olur. Bu karanlık, bu çaresiz duruma teslim olmamalı, devletin adalet çarkını sağlıklı ve düzenli bir şekilde işletmeliyiz. Devlet olarak masum insanların yaşamlarını korumak için bir araya gelmeli ve suçlulara karşı sımsıkı durmalıyız. Çünkü her birimizin güvenliği ve huzuru, bu tür vahşetlerin son bulması için mücadele etmekten geçiyor.
Bu karanlık ve çaresiz duruma teslim olmamalıyız. Devletin adalet çarkını sağlıklı ve düzenli bir şekilde işletmek, suçluların cezasız kalmadığı bir toplum oluşturmak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu, sadece hukuki bir sorumluluk değil, aynı zamanda insanlık ve vicdan borcumuzdur. Bu trajik olaylarla yüzleşmek, bir ders çıkarmak ve geleceği daha iyi bir yere taşımak zorundayız. Gençlerimizin hayatını korumak; daha adil, daha güvenli bir toplumda yaşamalarını sağlamak zorundayız.