Antalyalı sanatçı Salih Yön, emekliliğine bir yıl kala istifa ederek kendisini sanata adadı. Resim yapan Yön, çocukluk yıllarında başlayan etnografya aşkı ile de bugün 5 binden fazla antika eşyanın sahibi oldu.
17 yıl gibi bir süre Ankara'da kalmasının sanata olan ilgisini geliştirdiğini belirten Salih Yön, "Ankara'dan sonra Amasya'ya resim öğretmeni olarak atandım. 2003 Aralık ayına kadar Merzifon Hava Üssü Lojmanlarında kurulan resim atölyesinde resim öğretmenliği yaptım. Orada Amasya'nın tarihinde ilk olma özelliğine sahip Ataçağ Sanat Merkezini de kazandırmış oldum" dedi.
"2003 yılında istifa ederek sanatı tercih etti"
Aralık 2003 tarihinde emekliliğime bir yıl kala istifa ederek ayrıldığını ve sanatı tercih ettiğini anlatan Yön, "Sanatta kendi özgür irademle hareket edeceğim ve kendi kendime yol alabileceğim bir şekilde sanatı tercih ettim ve Antalya'ya yerleştim. Antalya'ya geldikten birkaç ay sonra Antalya Narenciye Caddesi'nde Sanat Evimi açtım. Yaklaşık 7 yıl orada çalışmalarımı sürdürdükten sonra 2009 yılında kendi mekanıma taşınmış oldum. Taşındığımız mekanın üst katı sanat galerisi, alt katı da Antalya'nın açılan ilk özel müze. Önümüzdeki 5 yıllık plan dahilinde yavaş yavaş büyük bir etnografya müzesi, resim heykel müzesi ve sanat galerileri ile toplumla buluşmayı hedefliyorum. Böylece toplumunda sanata dahil olmasını sağlamaya çalıştıracağım. Çünkü toplumu yegane geliştirecek unsurun bilim ve sanat olduğu bilinci ile hareket ediyorum" dedi.
"45 yıllık yolculuk"
Sanatta 45 yıllık bir yolculuğa ulaştığını anlatan 55 yaşındaki Yön, "Bu yolculuk benim 45 yıllık süren bir yolculuğum. Hem sanat yolculuğu, hem etnografya yolculuğu diyecek olursak, etnografya yolculuğum, ilkokuldaki kullandığım tüm eşyalarımı bir kutuda saklayarak başladım. Mantar tabancalarım, sapanlarım, misketlerim ve o yıllardaki kullandığım tüm malzemelerimi biriktirerek başladım. Etnografya 45 yılda bir kutuyla başlayan yolculuk şu anda 5 binden fazla parçaya ulaşan ve Akdeniz Bölgesinin en büyük çeşitliliğine sahip Etnografya Müzesini oluşturan bir koleksiyona ulaştım" diye konuştu.
"Avrupa'da yılın sanatçısı seçildi"
Sanatına yön veren olayları anlatan Yön, "Sabri Akça gibi Türkiye'de sulu boya alanında çok ünlü olan bir hoca ile tanışıp onunla birlikte çalışabilme imkanım oldu. Sanat hayatımda hiçbir zaman birilerini taklit etmedim. Birilerine asla özenmedim. Sadece yıllardır yüreğimin sesine kulak verdim. 2011 yılında Sanat magazin dergisi değişik ülkelerden değişik farklı kullardaki insanlarda haftanın sanatçısını seçen Avrupa'da Pubic Republic dergisi tarafından haftanın sanatçısı seçildim. Haftanın sanatçısını seçtiği ilk Türk ressamıyım" dedi.
"Sanat yaşam biçimidir"
Sanatta ilk dönüm noktasının 4 ve 6 yaşındaki iki çocuğunun olduğu sırada istifa kararının olduğunu söyleyen Yön, "Benim dönüm noktam 4 ve 6 yaşında 2 çocukla ayrılma kararı verdiğim noktadır. Çünkü sanat bir yaşam biçimidir. Sanat sadece bir şeyleri boyamak, herhangi bir enstrümanı çalmak veya onu seslendirmek veya birkaç satır şiir yazmak değildir. Sanat bir yaşam biçimidir. Yani özünüzde, gecenizde, gündüzünüzde, hafta sonununuz da hafta içinde her şeyinizle sanatla yoğrulursanız ve sanatı yaşam biçimi olarak kendinize dahil etmişseniz, zaten sanatta hem etkili olursunuz, hem çevrenizdeki insanlara da biraz ışık tutabilirsiniz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"Hiçbir zaman maddi beklentim olmadı"
Hiçbir zaman hiçbir kimseden maddi hiçbir beklentisinin olmadığına değinen Yön, "Tabi ki, sanat her zaman öncelikle maneviyatla beslenir. Maddi desteği de alırsa çok hızlı bir şekilde yol alır. Beni diğer insanlardan ayıran yegane özellik te tüm gelirimi ve tüm varlığımı, emeğimi ve yüreğimi sanata ve etnografyaya harcamamdır. Herkes hizmet ettiğini söyler. Fakat hizmet ettiği kurumda çalışan bir insan o kurumdan maaş alıyor ise o insan hizmet değil, maaşı karşılığı görevini yapar. Hizmet ise siz kendi çocuğunuzun, kendi eşinizin gelirlerinden onlara harcamanız gereken parayı sanata harcayabiliyorsanız hizmet budur. Bir tuali boyamak ayrı bir şeydir. Resim yapmak çok ayrı bir şeydir, resmi tuali boyarsınız resim olabilir. Ama siz boyadığınız tuale boyadığınız ve içinizi aktardığınız zaman sanat eseri olur" diye konuştu.
"Çocuk yaşta misafirliğe gittiği evde ilk resmini yaptı"
1971-1972 yılında babamlar misafirliğe gederken zorla beni de götürdüler. Yanımda defterlerim de vardı. Misafirliğe gittiğimiz evde duvarda gözüme bir tane resim ilişti. Oturduğum yerde ben o resmi defterime yaptım. Daha sonra resme baktığımda duvardaki resme ne kadar çok benzediğini fark ettim. O yıldan bu tarafa da resim çalışmalarım devam etti" dedi.
"İleride müze açmak istiyorum"
İleride bir müze açmayı hedefleyen Yön, "Etnografya galerisinde 5 binden fazla eserlerim var. İlerleyen yıllarda müze açmak istiyorum. Daha büyük sergileme ve toplumla buluşturma hayalimden, idealimden ve sevdamdan vazgeçmedim. Bu sevdamı gerçekleştirinceye kadar uğraşacağım ve çaba göstereceğim" dedi.
Muhabir Türk