20-24 Ekim tarihleri arasında ANFAŞ Fuar alanında yapılacak YÖREX için Antalya Ticaret Borsası'nda tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıya ATB Başkanı Ali Çandır, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, ATB Meclis üyeleri katıldı. Geçen yıl salgın nedeniyle YÖREX’i gerçekleştiremediklerini belirten ATB Başkanı Ali Çandır, “12 yıl önce başladığımız YÖREX’i geçtiğimiz yıl salgın nedeniyle gerçekleştiremedik. Ancak bu yıl hem katılımcılar hem de ziyaretçilerden gelen yoğun talepler üzerine ağustos ayı itibarıyla düzenlemeye karar verdik. 2019 yılı verisiyle dünyada 200 milyar dolara ulaşan coğrafi işaretli ürün ticareti bulunmaktadır. Bunun yarısından fazlası tarım ve gıda ürünleridir. Bizim bu fuara başlarken yöresel ürünlerimizle ilgili bazı hayallerimiz ve hedeflerimiz vardı. Bunlardan bir bölümü gerçekleşti. Bir bölümünün ise gerçekleşmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Kalan bölümün de kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede gerçekleşeceğinden eminim. Hatırlayacağınız gibi yöresel ürünlerimiz kıyıda köşede kalmasın, hakkı ve hukuku korunsun ve ekonomiye kazandırılsın diye yola çıkmıştık. YÖREX sonrası yöresel ürünlerimizi coğrafi işaret ile korumada ciddi bir mesafe kaydettik. En azından kayıt altına alarak unutulmamasını sağladık. Henüz bizim istediğimiz seviyede olmasa da ekonomiye kazandırılmasındaki iştaha hepiniz şahitsiniz” diye konuştu.
MUTLU EDECEK BİR MODEL
Ürünlerin uluslararası çapta satışının başladığını belirten Çandır, “İlk olarak şehirlerarası yolların kenarları, sonra yöresel kahvaltı mekanları ve alanları, daha sonra sosyal medya üzerinden satışlar başladı. Son dönemde ise yöresel ürünlere özel internet siteleri üzerinden satışlar başladı. Derken şimdilerde uluslararası çapta kurumsal ağa sahip e-ticaret siteleri üzerinden satışlara başlandı. Ancak günü kurtarmak için değil de bu işlerle uğraşan insanımızın emeğinin karşılığını aldığı ve yan iş kolu olarak değil de aile ekonomisine direkt katkı sunduğu bir ana iş kolu haline dönüşmesini temenni ediyoruz. Yani ürüne ve emeğine sahip çıkan, kalitesinden taviz vermeyen ve yaptığı işten mutlu olup iyi bir gelir elde eden modele geçmemiz gerektiğini düşünüyoruz. İnsanımızın sosyoekonomik baskılar nedeniyle kırdan kente zorlandığı değil tam aksine yerinde ve yerelde üretimle mutlu olacağı bir model olsun istiyoruz. Fransa’nın Rokfor peynirinin başardığını Akseki’nin Çimi peyniri, Elmalı’nın Söğle peyniri de başarsın istiyoruz” şeklinde konuştu.
GENÇ NÜFUS UYARISI
Kırsalda genç nüfusun az olduğunu söyleyen Çandır, “1980’li yıllardan sonra kırsalımızı hızla boşaltmaya başladık. Bugünlerde neredeyse yok denecek kadar az ve ileri yaşta insanımız bağları nedeniyle kırsalda yaşıyor. Genç nüfus yok denecek kadar az. Orta yaş olarak tabir ettiğimiz insanımız ise bunu yapacak maddi kaynaklara ve motivasyona sahip değil. Yine bu insanları motive edecek bir teşvik politikamız da yok. Bir diğer konu ise, ki bence en önemlisi, insanımıza birlikte hareket etmeyi unutturduk. Dolayısıyla bizim önce buradan başlamamız lazım. Yöresel ürünlerimizi coğrafi işaretle tescillendirelim. Ama bu ürünlerin üretimini yapanların da bu işarete sahip çıkacağı, etrafında birleşeceği ve güç birliği yapacağı bir model kuralım” dedi.
COĞRAFİ ÜRÜN SAYISI ARTTI
YÖREX sonrası ürünlerin arttığından bahseden Çandır, “YÖREX sonrası coğrafi işaretli ürün sayımızı 8 katın üzerinde artırdık. Bugün itibarıyla ülkemizde 900 ürünümüz tescilli, 700’ün üzerinde ise ürünümüz öylesine sahip çıkalım ki tescil için sırada bekliyor. Bir bu kadar daha ürün için coğrafi işaretle ilgili çalışmalar yapıldığını da yakından biliyorum. Başarı öykümüz kaç diye sorarsanız, biraz önceki anlattığım durum nedeniyle inanın bir elin parmağını geçmez. Ancak kısa sürede başarabiliriz. Tıpkı coğrafi işaretli ürün sayımızda olduğu gibi iyi bir ivme yakalayabiliriz. Daima söylediğim gibi bizler coğrafi işaretli ürünleri kırsal kalkınmanın anahtarı olarak görüyoruz. Yeter ki doğru yerden başlayalım” diye konuştu.
YÖREX'TE HEDEF 300 BİN
Bu yıl ziyaretçi sayısı hedefinin 300 bin olduğuna vurgu yapan Çandır, “10. YÖREX’i 81 kentimizden 657 katılımcımız ve 276 bin 288 ziyaretçiyle tamamlamıştık. Bu yıl yine 75 kentimizin katılımı ve 500 üzerinde katılımcımız netleşti. Ancak 81 il ve 650’nin üzerinde katılımcıyla düzenlemek için gayret ediyoruz. Ziyaretçi sayısındaki hedefimiz ise tüm kurallara uyarak salgına rağmen 300 bine ulaşmak olacaktır. 11. YÖREX’te TOBB’un da desteğiyle uluslararası karşılığı bulunan 10 farklı zincir market, restoran ve zincir market geliyor. Bu ürünlerin katma değerinin artırılması için e-ticaret siteleri ile yüz yüze iş görüşmeleri imkanı sağlıyoruz. Yani buradaki hedefimiz ürününü belirli bir değere getirenler iş bağlantısı kursun. Bizce daha değerli olan ise ürünü alıp pazarlayacak olanla yapılan görüşmeler sonrası üreticinin durumunun farkına varmasıdır. Yine e-ticaret sitelerince coğrafi işaretli ürün üreten ve ticaretini yapanlara yönelik yerelden ulusala e-ticaret desteği ve dijital dönüşüm desteği gibi konularda eğitimler sunulacak. YÖREX’in içerisinde 'Coğrafi İşaretler YÖREX Buluşması' olarak isimlendirdiğimiz bir seminer düzenleyeceğiz. Seminerimizde coğrafi işaretlerin dünyadaki durumunu, bizlerin bu konuda nerede olduğumuzu, tescil sayısı itibariyle öncü kentleri ve ilham veren başarı öykülerini uzman konukların katılımıyla konuşup tartışacağız. 23 Ekim Cumartesi günü ise Grup Gümüş Pena konserimiz olacak” şeklinde konuştu.
ANTALYA'DAKİ EN ÖNEMLİ ETKİNLİK
ATSO Başkanı Davut Çetin de, “YÖREX, Antalya’nın şu anda yaptığı en önemli etkinlik. Hem Antalya hem de iş dünyası açısından Antalya halkına ve fuarcılığı ciddi katkılar sunuyor. En son yapılan YÖREX sayısı verildi. Antalya’da bu kadar ziyaretçi alan bir fuar yok. Antalya dışından gelecek oda ve borsalarda ve diğer katılımcılardan ciddi bir talep var. YÖREX, Antalya ekonomisine ciddi bir katkı sunacak. Fuarlar, bizim turizm çeşitlendirmesine en çok çalıştığımız konuydu. YÖREX, fuardan daha öte bir etkinlik. Yöresel ürünlerin ticaretini, ne kadar ilerletirsek o kadar ciddi ekonomiye katkı verir. Elimizde çok güzel ürünler var. En önemlisi ürünlerin ticarileşmesini sağlamak. Türkiye’de 7-8 yerde de YÖREX muadili fuarlar yapılmaya başladı. Köyden çıkmayı önlemek için destek vermek lazım. Satılmayacak ürün yok” ifadelerini kullandı.
SORUNUMUZ PAZARLAMA
ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, “ Bizim pazarlama sorunumuz var. Ürünlerin pazarlama noktası fuarlardır. YÖREX’e dışarıdan katılımcılarda geliyor. Ne var ne yok gözetleniyor. Pazarlamayı iyi yapıp, kaliteden taviz vermezsek başarabiliriz. Eğitimleri hızlandırıp, kaliteli ürünler yaparsak öne geçeriz. Almanya’da herkes Türk domatesi alıyor kokusundan dolayı. Toprak kokuyor diyorlar” dedi.
COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERDE KALİTE SORUNU YOK
Toplantı sonrası soruları yanıtlayan ATB Başkanı Çandır, “Coğrafi işaretli ürünlerde kalite sorunu yaşanmıyor. Kaliteden ziyade miktar sorunu var. Üreticinin birlikte örgütlenerek ürünün etrafında ortak paketleme, ortak pazarlama, tanıtımı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Antalya’da 13 coğrafi işaretli ürün var. YÖREX başlamadan önce 2 tane coğrafi işaretli ürün vardı. Ürünlerimize sahip çıkabilirsek dünyaya 20 milyar euroluk coğrafi ürün satabilecek potansiyele sahibiz. Öyle bir cevherin üzerinde oturuyoruz” diye konuştu.