Manavgat yangınında hak sahipliği sorunu yaşayan afetzedeler için kentsel dönüşüm gündemde

Manavgat yangınında hak sahipliği sorunu yaşayan afetzedeler için kentsel dönüşüm gündemde

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınında evleri tamamen yanan ya da yıkılacak olan...

A+A-

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınında evleri tamamen yanan ya da yıkılacak olan vatandaşların, konut sahibi olabilmesi için sürecin devam ettiğini bildirdi.

Çoğu vatandaşın hak sahipliği konusunda sıkıntı yaşadığını ifade eden Yazıcı, bu durumun süreci uzattığına işaret ederek, "Biz hak sahipliği oluşmasa bile, devlet olarak kentsel dönüşüm yasasını kullanıp tüm vatandaşlarımıza o bölgede, özellikle kendi köyü ve mahallesinde konut yapıp teslim edeceğiz" dedi. Vali Yazıcı ayrıca, kent trafiğin belirlenen kısımlarında kullanımına başlanan Scooter kullanımına ilişkin, "Sorun, motosikleti de geçecek acayip bir şekilde, önümüze doğru geliyor. Bu mevzuatla, sınırsız bir özgürlük var diyebilirim. Böyle olması çok ciddi problem oluşturacak herhalde" ifadelerini kullandı.

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, bir otelde gazetecilerle biraraya gelerek, kentteki Covid-19'a karşın aşılanmadaki son durumu, hastanelerdeki doluluk oranı ve Manavgat yangınında evleri zarar gören vatandaşların konut mağduriyetlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yazıcı, kent trafiğinin belirlenen kısımlarında kullanılmaya başlanan scooter kullanımının büyük bir sorun olarak önlerine gelmeye başladığını bildirdi.

"Bizi bu illetten uzak tutacak tek şey aşı gözüküyor"

Konuşmasına pandemiyle ilgili başlayan Vali Ersin Yazıcı, aşılama ve hastanelerdeki doluluk oranlarıyla ilgili verileri paylaştı. Antalya'nın kötü bir durumda olmadığının altını çizen Yazıcı, Bu kadar yoğunluk yerli yabancı misafirimiz olmasına rağmen oranlar ve doluluk itibariyle, yönetilebilir durumda olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Kentte birinci doz 90.7, ikinci doz aşı 78.6 oranında. İkinci dozu yukarı çıkarmayı hedefliyoruz. Bizi bu illetten uzak tutacak tek şey aşı gözüküyor. Bizim açımızdan devlet olarak, kişi rahatsızlandığında esas olan sunacağımız sağlık hizmetidir. İhtiyaç olunan sağlık hizmetini sunma noktasında, şükürler olsun ki, Covid-19 başladığından bu yana Antalya'mız, özellikle yoğun bakım sunma noktasında bir sıkıntı yaşamadı. Bugün itibariyle yoğun bakım doluluk oranımız dün itibariyle 60.8, bu hemen hemen en alt seviyedir. Türkiye'de genel illerde bu oranın altına hiç düşmez" ifadelerini kullandı.

"Son 15 gündür yukarıya doğru hafif bir artış var"

Covid-19 vaka sayılarında Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya'da da bir artışın söz konusu olduğuna değinen Yazıcı, "Tüm Türkiye'de olduğu gibi bizde de son 15 gündür yukarıya doğru hafif bir artış var. Ama dediğim gibi yönetilebilir durumda. Bunun da en büyük ölçüsü hastanelerde yer bulunması ve yoğun bakımlarda hizmet sunup sunamadığımız. İnşallah buralarda kalır ve özellikle ikinci dozu biraz daha arttırıp bu güzel şehre bu manada da bir artı daha katmış oluruz" dedi.

"Dün itibariyle 8,8 milyon yabancı turist geldi"

Vali Yazıcı, turizm konusundan güncel rakamları da paylaştı. Verilere ilişkin, "Şükürler olsun mutluyuz ve memnunuz" diyen Yazıcı, "Geçen yıl 3 milyon 364 binle kapatırken bugünleri, şuanda dün itibariyle gelen yabancı sayımız 8 milyon 858 bin 041. Gelecek yılın daha iyi olacağını değerlendiriyorum. 2022'den çok daha büyük umutlarımız var" diye konuştu.

Oluşan artışta Turizm Bakanlığının pandemi döneminde devreye soktuğu güvenli turizm sertifikasının önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu hizmeti güvenli sertifikasyona bağlayıp,Biz geçen yıl güvenli bir hizmet sunduk, onun semeresini de bu yıl aldık. En iyi ekimlerden birini yaşadık. Hemen hemen 2019 ekim ayını yakaladık hemen hemen. Kasım'da çok iyi gidiyor. Bunlar pandemi devam ederken oluyor. Bizim pik yılımız 2019 ama bir önceki yıla göre, bir önceki yıl vermiş olduğumuz hizmetin kalitesini ve güvenirliği sayesinde 8 milyon 800 bini böyle yakaladık diye değerlendiriyorum. Şuan günlük girişlerimiz devam ediyor ve günde 4-5 bin civarında yabancı misafirimiz geliyor. Hafta sonraları 7-10 bin civarında olabiliyor. Ekim ayında hafta sonu 77 binlik günlük giriş, hafta içi de düzenli olarak 40-50 bin arası günlük girişlerimiz oldu. İyi rakamlardı, sektör memnun. 2022 yılı çok daha iyi olacak. Ben de ümitliyim, sektördeki herkes de ümitli."

İtirazlar sonucu yanan ve yıkılacak konut sayısı bin 322 oldu

Manavgat'taki Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını konusunda, konut mağduriyeti yaşayan vatandaşlarla ilgili son gelişmeleri de paylaşan Yazıcı, 59 kırsal mahalle ve yaklaşık 6 bin nüfusun etkilendiğini bildirdi. Yangın sonrası hızla harekete geçtiklerini ve insanların temel ihtiyaçlarını giderdiklerini anımsatan Yazıcı, "Yurtlarımızı açtık ancak çok talep görmedi. Konteynerler dağıttık. Bazı vatandaşlarımız ev kiraladı, ya da yakınlarının yanına gitti. Sahada 465 tane konteynerimiz var. Bunun bir önceki haftada doluluk oranı yüzde 70-75 civarında. Evi yanan vatandaşlarımıza eşya durumuna göre 50 bin liraya kadar ödemelerde bulunmuştuk. Şimdi devam eden süreç, hak sahipleriyle ilgili, AFAD'tan konut sahibi olup olmaması ile ilgili. Bunun askı süreçleri ve itiraz süreçleri var. Ekim'in 10'una kadar askıdaydı, 1 aylık askı sonucumuz yeni tamamlandı. Fakat tekrar süre verdik. Geldiğimiz son nokta, bin 217 konutu yanan ya da yıkılacak olan diye belirtmiştik ama bu itirazlar sürecinde bu rakam, konut olarak Manavgat, Akseki, Alanya ve Gündoğmuş'ta toplam bin 322. Ağırlık ve samanlık 300-400, 54 işyeri" diye konuştu.

"Hak sahipliği oluşmasa bile, devlet olarak kentsel dönüşüm yasasından istifade edip vatandaşlarımıza konut sahibi yapacağız"

Vali Yazıcı, Manavgat'ta yangın mağduru vatandaşların konutla ilgili yaşadığı sorunlar ve çözümlere ilişkin ise şunları söyledi: "Vatandaşlarımızın bu yanan yerlerini tespit ettik. Vatandaşların farklı değerlendirmeleri olduğu için henüz 900 civarında başvuru yapıldı. Çeşitli gerekçeleri var. Henüz vereceğimiz konutun fiyatı tam belli değil. En büyük gerekçelerden biri bu. Kaç para olacağını bilmeden imzalamayacaklarını söylüyorlar. Bir kısmının da kendi aralarında yakınlarıyla ilgili sıkıntılardan kaynaklanıyor. Ama şunu ifade edeyim, diyelim ki hak sahibi oluşmadı. Biz hak sahipliği oluşmasa bile, devlet olarak kentsel dönüşüm yasasını kullanıp tüm vatandaşlarımıza o bölgede, özellikle kendi köyü ve mahallesinde konut yapıp teslim edeceğiz. İki farklı yoldan gidilecek. Birincisi AFAD'ın hak sahipliğinden bir de kişinin hak sahipliği yasaya tam oturmuyorsa diğer taraftan onu kentsel dönüşüm yasasından istifade edip yine konut sahibi yapacağız. Bu süreç devam ediyor ve zorlu bir süreç. Köylerde tapu ile ilgili problemler var. Tapusu dedesinin, amcasının, babasının olanlar var. Fiilen 15-20 yıldır oradasınız ama tapuyu getir dediğimizde, birçok kişi tapuyu getiremiyor. Bu noktada çok büyük bir sorun yaşıyoruz. Önceliğimiz, ilçe merkezine konut yapıp insanları taşıma gibi bir öngörümüz yok. Kesinlikle bulunduğu köyde ve o civarda kişilere konut vereceğiz. Bu noktada eğer kişinin az önce bahsettiğim gerekçelerle bize yer teslimi yapamıyor ise, ki büyük çoğunluğu yapamıyor. Bu yeri bulamayanlarla ilgili şuana kadar milli emlak olarak çalışmalar yaptık. Onlarca yer bulduk, kırsal mahalle etrafında hazine yerlerini tespit ettik. Hak sahibi olup muvafakat getiremeyen vatandaşlar için 15 gün ek süre verdik. Yer gösteremiyorsa, köyün civarında, sizin evlerinizi buraya yapacağız. Bir kısmı kabuk etmiyor, köyün içerisinde istiyor haklı olarak ama tabi yeri çok uygun değil. Bazı yerler de tapulu ancak çok küçük. Bu gibi sorunlar süreci yavaş işletiyor. 5 köyümüzde hazine yeri ile ilgili de yer sorunumuz çıktı, bulamadık. Oralarda da kamulaştırma yapacağız ya daha hazineden hiç yer bulamazsak 2B arazilerinden istifade etmeyi düşünüyoruz."

"Sorun, motosikleti de geçecek acayip bir şekilde, önümüze doğru geliyor"

Trafik kazalarında Antalya'nın sicilin iyi olmadığını aktaran Vali Yazıcı, bu konuda Türkiye'de üst sıralarda olduklarını, bunun çoğunluğunun motosiklet kazalarından meydana geldiğini vurgu yaparak kask kullanımının önemine dikkat çekti. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vali Yazıcı, kent trafiğinin belirlenen alanlarında başlatılan Scooter kullanımının güvenliğine ilişkin ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi:

"Scooter konusundaki mevzuatı ben de merak ettiğim için 1 ay önce kadar emniyet müdürüne talimat verdim ve çıkarttım. Elimin altında. Benim fikrim, kimseye de akıl vermeyeyim ama biraz daha detaylı düzenlenmesi lazım. Sorun, motosikleti de geçecek acayip bir şekilde, önümüze doğru geliyor. Tüm Türkiye'de yaşanıyor, biz de daha fazla. Yani orada sanki Ankara boyutunda biraz orada kısıtlama getirilmesi gerekiyor. Bu mevzuatla, sınırsız bir özgürlük var diyebilirim. Böyle olması çok ciddi problem oluşturacak herhalde. Çünkü; onda hiç ses soluk da yok. Zili var da, sesi falan da çıkmıyor. Motosikletler sessiz de onlar hepten sessiz. Böyle bir sıkıntı geliyor önümüze doğru."

Vali Yazıcı son olarak ilkokul, ortaokul ve liselerde yürütülecek eğitim öğretim faaliyetlerini planlamak ve bu kapsamda eğitimde nitelik ile kaliteyi arttırmak amacıyla başlatılan AHENK Projesi (Antalya Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma) hakkında bilgiler paylaştı.

Muhabir Türk

Bu haber toplam 354 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.