BURDUR'da İngilizce öğretmeni Arif Çiftçi (40), mezatlardan ve ikinci el eşya dükkanlarından temin ettiği eski veya kırık enstrümanları tamir ederek, farklı enstrüman tasarımları yapıyor. Bugüne kadar "Gitaronsel', "Tencere cümbüş" ve "Üçgen tar" gibi çeşitli enstrümanlar ortaya çıkaran Arif Çiftçi, "Bunları bir sergide özellikle bu işin uzmanlarına, bu işe gönül veren yeni arkadaşlarıma sunmak istiyorum" dedi.

Burdur'da özel kolejde İngilizce öğretmeni olan Arif Çiftçi, yaklaşık 5 yıldır mezatlardan ve ikinci el eşya dükkanlarından satın aldığı eski veya kırık enstrümanları evinin bulunduğu binanın alt katında, atölyeye çevirdiği dairede tamir ederek farklı enstrüman tasarımları yapıyor. Gitar, viyolonsel, cümbüş, ud gibi enstrümanların çalışan kısımlarını bir araya getirip, çeşitli isimler verdiği enstrümanlardan farklı sesler elde etmeye çalışan Arif Çiftçi, bugüne kadar birçok enstrüman ortaya çıkardı.

'İLERİ DÖNÜŞÜM'

Enstrüman çalmaya ortaokuldayken bağlamayla başladığını anlatan Arif Çiftçi, "Daha sonra telli enstrümanları çalmaya başladım. En sonunda da enstrümanları kendim yapıp çalmaya başladım. Yaptığım enstrümanlar aynısı değil, ham maddesini veya orijinal maddesini değiştirerek benzer sesleri yakalamaya çalışıyorum. "İleri dönüşüm" diyorum ben buna. 4/4 gitarın klavyesine ağaç tuşe taktım, keman kuyruğu, orijinal viyola köprüsü ve teli son olarak eski şemsiyeden pik yaptım, buna "Gitaronsel" dedim. Bakır tencereye gitar sapı taktım, metal perdelerini çıkardım. 6 tane cümbüş teli ve orijinal ses kapağı taktım. Buna "Tencere cümbüş" adını verdim. Ağaç teknesini deriyle kapladım, üst kapağı çıkarıp yürek zarı taktım ve "Üçgen tar" yaptım. 4/4 gitarın burgu kısmı yoktu aldığımda. Metal perdeleri söktüm, klavyeyi epoksiyle kapladım. Orta deliğe işleme kafes ve kapağa çatlatma boya kullandım ve "Utar (ud+gitar)" ortaya çıkardım" dedi.

'MEZATLARA GİDİYORUM'

Okuldan geldikten sonra atölyesinde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Arif Çiftçi, "Çalışma saatlerim değişiyor. Bazen gecenin yarısına kadar çalışıyorum. Evde kendim çizim yapıyorum. Kafamda enstrümanı tamamladıktan sonra atölyeye iniyorum. Malzemeleri arkadaşlarıma söylüyorum. Kırılmış, eskimiş veya parçalanmış enstrümanlar topluyorum. Ücretli, ücretsiz arkadaşlardan alıyorum. Mezatlara gidiyorum" diye konuştu.

Şu ana kadar yaptığı enstrümanları bir sergide sanatseverlerin beğenisine sunmak istediğini de anlatan Arif Çiftçi, şunları söyledi:

"Şu ana kadar 16 benzersiz enstrüman tasarımım oldu. Bunları bir sergide özellikle bu işin uzmanlarına, bu işe gönül veren yeni arkadaşlarıma sunmak istiyorum. Bu işin eğitimini almadım ama iddialı olduğumu düşünüyorum. Tasarımını yaptığım enstrümanların hepsi sahnede çalınabilir, ergonomik, taşınabilir ve notaya uygun."

FOTOĞRAFLI

DHA