Eyüp Koçak

Eyüp Koçak

Keşke… 

A+A-
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yeni kitabının tanıtımını yapmış.  Tanıtım toplantısının ya gününü unuttuğumdan ya da davetiye olmadığından katılamadım.  Ama kitabın kapak resmine baktığımda öylece kalakaldım, düşüncelere daldım. 
 
“İkinci Yaşam; Siyaset ve İhanet” başlıklı kitabı Antalya Kitap Fuarı’nda alıp mutlaka okuyacağım. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Koronavirüsün ortaya çıktığı günlerde çok ciddi bir hastalık süreci geçirdi. Koronavirüse yakalanan başkan Böcek, bir aydan fazla yaşam mücadelesi verdi.  Neyse ki, bu hastalığı atlattı ve şimdi görevinin başında Antalya halkına hizmet etmeye çalışıyor.   Koronavirüsün ortaya çıktığı günde yaklaşık bir ay yaşam savaşı veren Muhittin Böcek, bu süre içerisinde neler yaşamış, arkasından hangi dolaplar çevrilmiş bahsedecektir mutlaka…
 
Ama ben kitabın adına takıldım…  
 
Kitabın adını kim bulduysa tebrik ediyorum. Anlayana, farklı anlamlar çıkarabilenlere istediğini veren bir kitap adı olmuş.  Başlık adeta bize ikinci yaşamı doyasıya tadabilmemiz için nelerden uzak durmamız gerektiğini sadece anlatmıyor adeta haykırıyor….
 
Gazeteciliğe çocuk yaşlarımda başladım. Gazetecilik yaptığım günden bu yana siyaset adına yapılan her türlü çirkefliği birebir gördüm.  İki lafı bir araya getiremeyenlerin milletvekili, bakan, başkan olduğuna çoğu kez tanık oldum.  Sabah başkasına akşam başkasına koşanları mı dersin, günün koşullarına göre hareket edenleri mi dersin, servet edinmeye çalışanları mı? 
 
Yani kısacası kendilerini gizleyerek toplumun aleyhine çalışan çok siyasetçi gördüm.
 
İyilik adına bir yola çıktığınızda, toplum adına bir şeyler ortaya koyduğunuzda karşınızda ilk bu tipleri görürsünüz.  Allah’ın hikmetinden midir nedir bilinmez, bu insanları ilk gördüğünüzde tanırsınız biliyor musunuz? Birazcık dikkatli bakanlar, bu insanların yüzündeki nursuzluğu hemen fark edebilirler.  Topluma örnek olmaya çalışan, trafik cezasını bile gününde yatıran dürüst insanlar, bulundukları ortama değer katmaya çalışırken yine ilk bu insanlarla karşılaşırlar. 
 
 Siyaset, günümüzde toplumsal kalkınmadan uzak, kişilerin menfaatlerine özgü bir yaşam biçimi olmaya başladı.   Önümüzde çok sık konuşacağımız bir seçim süreci var. Yine bu tipleri etrafımızda görmeye devam edeceğiz. Her biri hiçbir şey olmamış gibi bize selam verecek, toplumsal ahlak yoksunluklarını süslü kelimelere, anlamını bilmedikleri kavramlarını ezberlerine gizleyecekler. 
 
Bunun için onları suçlamıyorum. Çünkü günümüzde siyasetin doğası, onları böyle olmaya itiyor.  Haliyle dürüst olanlar, toplum için faydalı olmaya çalışanlar bu çarkın dışında olabilmek için üstün bir gayret gösteriyor.
 
Siyasetin kangrene dönüşen bu alanı kesilse ne iyi olurdu. 
 
Bu ülke için bir şeyler yapmaya çalışan, hiçbir maddi menfaat beklemeden sadece bu ülkeye katma değer sağlayan gençlere daha çok fırsat verilse keşke.  Yetkin, her anlamda dolu insanların makamlara getirilmesi hem devletin hem de toplumun devamlılığı için hayati bir önem taşıyor.  
Ülkesi için canla başla çalışan, menfaat için değil hak adına ter dökenler olursa işte o zaman ülkemiz için temiz ve sağlıklı yaşamın kapısı aralanır. Böyle olursa siyasette ihanet odakları tutunamaz, ait oldukları çöplükte kendi kendilerine yok olur giderler… 
 
Bu yazı toplam 622 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.