AÜ Organ Nakli Merkezi Müdürü Aydınlı’dan, Türkiye yoğun bakımlarından donör beklentisi
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Türkiye'de yüzde 80 canlı vericiden, yüzde 20 de beyin ölümünden organ...
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Türkiye'de yüzde 80 canlı vericiden, yüzde 20 de beyin ölümünden organ nakli yapıldığını belirterek, "Pandemide organ bağışı yüzde 2,5 civarına düştü, şu anda da 3,5-4 seviyelerinde, AÜ olarak biz bunu yüzde 50'lerde tutuyoruz. Türkiye'de yaklaşık 50 bin civarında yoğun bakım yatağı var. Her yoğun bakımdan bir donör çıktığını düşünürsek 50 bin donör yapar. Türkiye'de iki yıl içinde bu rakamlarla organ nakli bekleyen hiçbir hasta bulamayabiliriz. Bunun yüzde 25'ini bile çıkarsak 4-5 yıl içinde Avrupa standartlarında iş yaparız" dedi.
Organ Nakli Merkezi Müdürü Aydınlı, pandemi sürecinin organ nakli için zor bir dönem olduğunu hatırlattı. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de organ bağışı noktasında azalma olduğunu aktaran Aydınlı, "O dönemde birçok hastamızı organ beklerken kaybettik. Özellikle organ bulamadığımız için karaciğer bekleme listemizde yıllık yüzde 10 civarında kaybımız olurdu. Pandemi sürecinde yüzde 25'leri buldu. Bizde de organ nakli dünya ile paralel gitti. Sağlık Bakanlığımız bu yönde oldukça iyi tedbirler aldı. Pandeminin başlangıcıyla birlikte yoğun bakımlarda oldukça Covid-19 hastası yattı. Bu nedenle bir miktar organ bağışı azaldı. Ama şu anda Covid-19'dan kaynaklı organ naklinde bir sıkıntı yok" diye konuştu.
"Bağış artmaya başladı"
Pandeminin iyice etkisini yitirmeye başlamasıyla organ bağışının artmaya başladığını dile getiren Aydınlı, "Türkiye dünyada ağırlıklı olan canlı vericiden nakil yapan bir ülke ama özellikle yüzde 20 civarında da beyin ölümlü vericili organ nakli yapıyoruz. Bu yüzden miktar bizim için önemli. Hastalarımızı kesinlikle kaybetmek istemiyoruz. Vatandaşlarımıza organ bağışının önemini iyi anlattığımız zaman onlar da gereğini yapıyor. Yavaş yavaş hastanemizde organ nakli sayılarında artışlar başladı" dedi.
"Canlı verici yüksek, beyin ölümünden nakil düşük"
Bekleme listelerinde bin 800 böbrek, 150 karaciğer nakli bekleyen hasta olduğunu kaydeden Bülent Aydınlı, "Canlı vericisi olanlar şanslı. Pandeminin ilk döneminde nakillerde bir yavaşlama oldu ama daha sonra Sağlık Bakanlığının aldığı önlemlerle nakillerimiz devam etti. Canlı vericilerde problem yok ama beyin ölümü olan kişilerde organ olamadığımız için kayıplarımız oldu. Hastalık devam ediyor, yeni hastalar ekleniyor. Türkiye canlı vericide her zaman ilk 3 sırada. Hem karaciğer hem böbrekte. Ne yazık beyin ölümünden organ bağışında bu oran çok düşük. Dünyada yüzde 80 beyin ölümü olan kişilerden alan organlarla nakil yapılırken özellikle Batı'da, yüzde 20 oranında canlıdan yapılır. Ama bu oran bizde tam tersidir. Biz yüzde 80 canlıdan, yüzde 20 civarında beyin ölümünden yapıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Her yoğun bakımdan bir donör"
Türkiye'nin yoğun bakım alt yapısından övgüyle bahseden Aydınlı, "Her bir yoğun bakım yatağından yılda bir beyin ölümü çıkarılması dünya standardıdır. Türkiye'de yaklaşık 50 bin civarında yoğun bakım yatağı var. Bir donör çıktığını düşünürsek 50 bin donör yapar. Türkiye'de iki yıl içinde bu rakamlarla organ nakli bekleyen hiçbir hasta bulamayabiliriz. Bunun yüzde 25'ini bile çıkarsak 4-5 yıl içinde Avrupa standartlarında iş yaparız. Sağlık Bakanlığının organ nakline çok iyi desteği var. Bu destek vatandaşlarımız nezdinde de karşılık bulmaya başladı" dedi.
Aydınlı, yurt dışından gelen hastaların nakil sonrası tüm ilaçlarını giderlerini kendisinin karşıladığını belirterek, Türkiye'de ise her sürecin masrafının devlet tarafından karşılandığını bildirdi.
"Pandemiden sonra bağış yükselmeye başladı"
Milyon nüfus başına Avrupa'da yüzde 20 ile 30 arasında bir rakamın organ nakline çevrilebildiğini aktaran Aydınlı, "Türkiye bu rakamı yüzde 2,5'lardan yüzde 8'lere kadar çıkarmıştı. Pandemiyle birlikte yine yüzde 2,5 civarına düştü. Şu anda da 3,5-4 civarında bir yükselme var. Akdeniz Üniversitesi olarak biz bunu neredeyse yüzde 50 civarında tutuyoruz. Bizim ortalamamız Türkiye'nin üzerinde. Hepimiz organ bağısı olabileceğimiz gibi bir günde organ bekleyen kişi olabiliriz. Son noktaya gelmiş hastanızı bile organ nakliyle hayatını uzatabiliyorsunuz. Biz halkımıza organ naklini iyi anlattığımız sürece başarımızı artırabiliriz" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.